29 Mart 2013 Cuma

Kovanlarımı çaldılar...


Selam Arı dostları,
Haram ile Helalı bilmeyen adi hırsızlar Apimaye kovanlarımı çalmışlar,bahçenin etrafı telli ama neye fayda.

Polisi aradım hemen geldiler yazdılar çizdiler fakat ümitleri
yok gibi geldi bana.

Soğuk havalardan dolayı iki gün arılığıma gidememiştim o arada
çalmışlar kovanlarımı çok ama çok üzüldüm.

Almanyada olmayan bir kovan olduğundan belki bir yerlerde görülebilir,fakat etrafımızdaki çiftlikler sezonluk işci getiriyorlar yurt dışından ben tahminen onların çalmış olabileceğine inanıyorum 
ama böyle durumlarda insan devamlı tahminlerde bulunur başka
çaremizde yok sanırım.

Çalınan kovanlarımın resimleri görünüyor,blogumun günlüğünden
kalan eski resimler bunlar.

Hiç başıma gelmez inşallah sanmıştım ama ne yazıkki
Avrupanın göbeğinde bile hırsızlık olabiliyor,
yazıklar olsun çalana,
arıcıyım diye geçinecek birde adi hırsız.





25 Mart 2013 Pazartesi

Mart ayının sonunda kar yağışı ve bahar bekleyişimiz,,,


Selam arı dostları,
Resmilerde göründüğü gibi soğuklar ve kış görüntüleri eksik olmuyor haberlerimde,fakat herşeye rahmen doğanın işine karışılmaz bu yüzden bizlere halimize şükretmekten başka
bir şey kalmıyor.

Mart ayında belindiği gibi hava şartlarında herşey olabiliyor,
daha kötüsü ağaçlar çiçek açarak peşinden kar yağması daha kötü bence çünkü o sene meyve ağaçlarının meyvesi olmuyor.



her mevsimin ayrı bir güzelliği var bence,




cemreler düştüğü için sanırım kar erir gider,




yukarıdaki resim 24.Mart 2013 günü çekildi yani dün,
hava soğuktu biraz ama ertesi gün kar yağabileceğini hiç
tahmin etmemiştim.

Kiraz ağacının tomucukları halen patlamadı,
bu hafta soğuklar devam edecekmiş,
sonra inşallah biraz ısınır hava.


kiraz ağaçlarının dallarında meyve gözleri oluşması için uçları
alınması gerekiyormuş,


bende uçundan azıcık aldım,


ağaçlar daha genç iken şekil budaması yapılması çok iyi oluyor,
ağaç şekli terazide büyüdükce daha sağlıklı oluyor.


Tombul,uçları yuvarlak olanları meyve,
uçları sivri olan tomurcuklar ise ilerde yaprak oluyorlar.


Arılarım ve bizler sabırsızlıkla baharın gelmesini bekliyoruz,



Selamlar saygılar.




17 Mart 2013 Pazar

Bahar halen gelmedi,kestane çimlendirme yöntemi,difenbahya bitkisini kısaltma tekniği,havai köklendirme...


Selam Arı dostları,
Hava şartları durmadan değiştiğinden evde meyve sebze elimize geçen çekirdeği saksılara dikiyoruz,acaba çıkarmı nasıl olur soğuk havanın etkisinden olacak galiba bu seferde kestane dikelim dedim,hayırlısı bakalım.

Resim tarihi 23.Ocak 2013

Resimde görünen kestaneleri bir kaş gün su içinde beklettim ve
daha sonra suyunu süzdüm,daha sonra buzdolabın sebze bölümünde
bir poşet içinde haftalarca beklettim,istemiyerekten yani kestaneleri unuttum.



kestaneleri tekrar hatırladığımda baya bi soğuk zaman geçirmişlerdi
ve kestanenin birinden sanki bir hareketlilik vardı,
bu görüntü karşısında tabiki baya sevindim çünkü başlarda çok ümitliydim fakat iş uzun sürünce sanki olmayacakmış gibi bir his vardı içimde ama çok şükür çimlendiğini görmüş olduk.

resim tarihi 17.Mart 2013

kestaneleri buzdolabından çıkardım ve büyük saksıya diktim,
bir den boyu uzadı ışığa doğru yöneliyor devamlı.


yapraklarından belli oluyor kestane olduğu,


kestaneler bu saksıda duruyorlar,
bu yeşil bitki difenbahyayı geçen sene tavana deydiği için
boyunu biraz kısalttık.


çok çabuk gelişen bir bitki olduğundan devamlı yukarı doğru büyüyor nerdeyse 20 yıldır bizde ve sanırım iki defa kırıldı,
iki defada boyunu ortadan kısalttık.


difenbahya,


geçen sene Havai köklendirme tekniği ile ayırmıştım,
bu konu ile ilgili sanalda agaclar.net forumu bana çok yardımcı oldu
buradan kendilerine teşekkür ediyorum.

Uygulama çok basit aslında bitkiyi böleceğim yeri belirleyip
o kısma ıslattığım çimen yosununu sardım ve dışını poşet 
ile sardım,alt ve üstünü pamuk iplik ile iyice bağladım o kadar.


belli bir süre sonra bitki kendiliğinden kök vermeye başladı,
arasıra üst düğümünü açıp su verdiğimde oldu.

yeterince miktarda kök oluştuğunu görünce,
köklenen kısmın altından keserek ayırdım ve resimde görünen saksıya diktim,gayet başarılı bir yöntem.


bitkinin kendi ana kökü olan yerden yenileri çıktı,
şimdilik duruyorlar,evin içinde zaten yeşil bitki olmayınca olmuyor.


saksıya diktiğimiz kestaneler ise zaman geçtikce 
yenisi çıkıyor topraktan.


Kek zamanı,
arılarım için değil kendimiz için.


ıslak kek hazır,


arılarımız ile soğuklardan dolayı ilgilenemiyoruz,
bari kendimiz ile ilgilenelim.


arılarımı yeni yerlerine taşıdım,
( eski ve yeni yerleri arasındaki mesafe 700 metre )
önceki yerde fena değildi fakat her yeri açıktı,
yol geçen hanı gibi oluyordu bazen,
arılar sakin olunca yaklaşıp herkez bakabiliyor fakat
ben yanlarında olmayınca aklıma bir sürü şeyler geliyor
bu yüzden etrafı tel ile örülmüş bir bahçe sahibi arılarını
burayada koyabilirsin deyince teklifini hemen kabul ettim.


arılarım geçen hafta taşındılar o zaman biraz güneşliydi hava
şimdi ise kış sanki geri geldi çok soğuk,bu yüzden resimler
geçen haftaya ait,arılar polen bile getiriyorlardı.


kovanlarımı yakın mesafe taşıma tekniği ile taşıdım,
yani kovan girişleri akşam vakti arılar kovanlarına girince kapatılıyor.

İster aynı günün akşamı veya ertesi günün sabahı yeni yerlerine taşınıyorlar ama yeterince hava almaları mutlaka sağlanmalı
varroa çekmecesi olan kovanların çekmecesi 
çıkarılması gerek bu yüzden,
yoksa arılar panik yaparlar.

burada önemli olan ise arılar kovanlarından çıkar iken
direk güneşi görmemeleri gerekiyor.

Çünkü kovanların yeri arıların hafısalarında olduğundan
hızlı bir şekilde kovan girişinden dışarıya uçarlar ve arkalarına bile bakmazlar geri gelecekleri yeri zaten bildiklerinden hızlı bir şekilde
çalışmaya başlarlar işte püf noktası burada zaten bizler
arıların hızlı bir şekilde kovan dışına çıkmalarını engelleyeceğiz
bu durumda güneşi görmelerini ve kovan dışına zor bir şekilde çıkmaları için ben çam pürüzü kullanıyorım ama her 
şey kullanabiliriz.


arılar kovandan çıkar iken eskisi gibi olmadığını anlamaları gerekiyor bunuda en iyisi kovan girişine biraz yaprak veya çam pürüzü dıkıyacağız ve kovan önüne güneş direk görünmemesi içinde
bir çam dalı parçası veya başka bir şey dayıyarak arıların hızlı çıkışlarını engellemiş olacağız.

Arılarımız böyle durumlarda kovanların önünde takrar kovan yerini
belirleme uçuşları yaparak yeni yerlerini hafızalarına alacaklardır,
çok başarılı bir yöntem tavsiye ederim.

Bu konuda 2009 yılında bir yayınım olmuş
buradan üstüne tıklayarak bakabilirsiniz.



yeni kovan yerinde polen getiren bir işci arı,


Apimaye termo kovanlarımda da aynı teknik ile kovan yerlerini değiştirmiştim,şimdi hepsi normal çalışıyorlar.

Eskiden kovanlarımızı uzak bir yere yani en azından 3 km lik
bir yere götürmemiz gerekiyordu ve orada biraz durdukları zaman
eski yerlerini unuttular sanarak geri getiriyorduk fakat
arılar yeterince zaman uzak kalmadıkları zaman 
geldiklerinde yine eski yerlerine uçabiliyorlardı.

Bu teknik bir çoğumuza biraz değişik gelsede arıcılar için çok başarılı olduğunu söyleyebilirim,tabiki dışarıda geceleyen arılar
olabilir eski yerlerinde uçan bir kaç arı devamlı olabilir fakat
tekniğini doğa kendisi belirlemiş ve ağaç gövdesi içinde barınan
bir koloni ağaç doğal aftlerden dolayı yıkıldığında arılar barındıkları ağaç gövdesinden zorla çıkarak yeni girişlerini hemen benimsiyorlar
ve devrilen ağacın eski girişine giden arı ben hiç görmedim.

Bal arısının doğal yaşam tarzını bilmek biz arıcılar olarak
çok önemli olduğuna inanıyorum.


arıların kovan dışına hızlı çıkmamaları için resimde 
göründüğü gibi biraz işlerini zorlaştırdım.


çileklerin erken gelişmesi içinmi yoksa donlardan etkilenmesinler diyemi anlamadım saman doldurdular her yeri,


güz zamanı gibi oldu,

bütün arı dostlarına 
Selamlar Saygılar.

5 Mart 2013 Salı

Doğanın uyanışı ile birlikte arılarımın uyanışıda başladı...


Selam arı dostları,
Bugün 05.Mart 2013 hava sıcaklığı 15 C° derece ve
 güneşli bir gün yaşıyoruz.

Uzun zaman süren soğuk hava dalgası bizleri ve arılarımızı nerdeyse
etkisi altına alacaktıki bu güzel ılık havanın tadını çıkarıyoruz
şimdi hepbirlikte.

Ülkemizde ise ılık geçen kış koşulları arı kolonileri için avantajlı
oldu ve bir nesil hatta iki nesil genç arı dünyaya gelerek
kış arılarına yardım edercesine kolonilerini güçlendirmeye
devam ediyorlar,güzel bir durum.

Burada durum farklı olduğundan arılarımız soğuk hava şartlarına karşı biraz direnme zorunluluğu yaşadılar.

Arılarımı açıp en son bakmam 26. Aralık olmuş onuda bloğumu
günlük olarak baktığımda görüyorum tabiki :)
demek istediğim o günden beri kolonilere bakılamamış ve
nerdeyse 9 hafta soğuk hava şartlarına maruz kalmışlar 
( - 5 C° ile  - 9 C° derece )
ama yinede pes etmediler çok şükür.


Kar eridiği halde halen kuru ayaz devam etti bir kaç gün ve sonra
güneş dünden beri yüzünü gösterdi bizlere bende hemen arılarım
belki dışkı atma uçuşu yapar düşüncesiyle arılarımın yanına gittim
fakat kovan önünde uçuş yoktu.

Hava sıcaklığı 8 C°derece idi ve güneşli bir gündü ama yinede soğuktu,merakımı gidermek ve durumlarını öğrenmek için 
Apimaye Termo kovanlarımdan birini açtım ve arılarımın durumunu görmüş oldum.

Resimde arılarım halen salkım modundalar ve dahılmamışlar
sanırım ısı kendisini tam gösterdiğinde kovan içinde dahılarak 
ilk işlerine başlarlar.


Karniyol arıları baharda çok çabuk bir şekilde arı miktarlarını büyütme özelliğine sahipler,termo kovanlarımın içinde kışı
geçirdikleri için sanıyorum biraz erken yavru bakımı başlamış,


kolonilerin besin stokları çok ilgimi çekti diyebilirim çünkü
koloni hiç bal stoklarına ellememişler gibi nerdeyse hepsi duruyor,
bunuda şöyle anladım,kovanlarımı ben devamlı tek elim ile tartarım,
kovan ağırlıkları genelde sonbahar bakımları bittiğinde tek elim ile tartdığım için tam ağırlıklarını nerdeyse hep aynı şekilde stokları eksildiğinde hissediyorum.

Kolonileri Apimaye Termo kovanlarda kışlatması benim açımdan
avantajlı,tabiki benim kendi gözlemlerimi sizlere aktarıyorum,
termo kovanlarımı geçen sene daha yeni arılandırdım ve ahşap
çerçevelerini kullanıyorum,arılarım nüfuslarını çoğalttıklarında
mum örme hevesleri geldiğinde zamanla plastik çerçeveleri kullanarak izlemlerime devam edeceğim.


Karniyol arısı benim favorim,


dünkü sıcaklık ile bugünün sıcaklığı fark edilir şekilde düzeldi
arılarım bunun farkındalar ve hepsi güneş banyosu için kovan önlerinde uçuş yaptılar ve kovanlarına polen getirdiler.


diğer kovanlarımda da kolonilerim uyandılar ve güneş banyosu yaptılar,bazı kovan girişlerinde arıların dövüştüklerini gördüm
bu yüzden arı uçuşu olduğundan ve doğada nektar akımı olmadığından kovan girişlerini daraltmamız gerekiyor.

Çünkü Almanyada kış boyu kovan girişleri tam açılarak
kovan içersine hava sirkulasyonu sağlanır.

Arıların uçmadıkları zamanlar bu kesinlikle faydalıdır ve faydasını arıcılar görecektir fakat arı uçuşu başladığında kışın zayıflayan bazı
koloniler saldırıya uğrayabilirler ve yağmalama başlayabilir bu yüzden kovan girişlerini nektar akımı başlayıncaya kadar dar tutulması tavsiye edilir.


polen taşıyan işci arılar girişten geçiyor ama bazende yabancı
bir arı yakalanarak geçiş izni verilmiyor bu hızlı kontrolü
arılar nasıl yapabiliyor halen anlamış değilim.


güneşi özlemiş arılar,


bütün arı dostlarına,
hayırlı sezonlar diliyorum,

Selamlar Saygılar.