31 Ocak 2009 Cumartesi

Kovan dip Tahtası


Katlı kovanlarımızın alt kısmı böyle görünüyor.


Varroa kontrolü için çekmece.

Kovanların dip tahtasının kata sabit olmaması çok avantajlı.

Kovan giriş tahtaları sabit olmayınca mevsime göre istenilen

genişliğe alınabiliyor.Arının bal zamanı Oğul çıkarmasının en

büyük sebeblerinden biride kovanda havasızlık güneş

altına bırakılan arılar kovanı terk edebilir.

Küçük bir koloni oluşturmak istediğiniz zaman çıtaları

ister kovanın sağına isterseniz soluna alabilirsiniz

ve bir tane daraltma tahtası olması gerekiyor.

Ama sabit kovan girişlerinde giriş ortada olunca

çıtaların iki tarafına daraltma tahtası gerekiyor.

Yukarda görünen kovan giriş tahtası sağa ve sola

çevirilebiliyor.

Bazı ufak tetaylar ile büyük sonuçlar alınabilir.

Hasat zamanında arıların getirdiği nektarı

Arılar kovan girişine zorla kovana girmeye çalışması

zaman kaybı bence.

Biz hasat zamanı kovan girişlerini tamamen açıyoruz,

arılar kolaylıkla kovana girip çıkabiliyorlar.


Arıcılıkta kovanların girişleri ( musluklar ) ve önemi.

Kovan girişleri yazın böyle tamamen açık kalıyor,
nektar akımı çok olduğundan arılarda yağmalama
olmuyor.
Kovan içine mükemmel taze hava giriyor,
balda rutubet doğal olarak daha çabuk azalıyor.
( Balda nem oranı % 18 olması gerekli )

Bu saç kışın kullanılıyor fare girmemesi için.

Transport için düşünülmüş saçta havalandırma delikleri.
Kovanın altı kalbur gibi açık olduğundan arılar
nakliyat edildiğinde yeterince hava alıyorlar altdan.

Fare için iyi bir önlem.



Kovan girişinde kullanılan tahta,
küçük tarafı devşirme tekniği ile ayrılan küçük
koloniler için,yağmalanma tehlikesi onlarda çok yüksek.

Sağ tarafındaki biraz geniş olan kısım Hasatdan sonra
doğada nektar akımı azalınca kullanılıyor,arılar haliyle
nektar bulamayınca komşu kovanları yokluyorlar,
girişte nöbetci arının savunacağı kadar kovan girişi
bırakılırsa kovan savunması daha başarılı oluyor.

Geniş bırakılırsa nöbetciler girişin her tarafına müdahale
edemiryorlar ve devamlı yanlardan yabancı arı giriyor,
ve zaman geçtikce yabancı arılar kolonisindeki arılara
nektar kaynağının yerini bildiriyor ve arılar birbirini
kırıyor.


Hasatdan sonra doğada nektar akımı azalınca
kovan girişleri bu kadar açılıyor.

Devşirme tekniği ile ayrılan bir kaç çıta arı için
bu kadar açılıyor kovan girişi.
Sadece devşirme ile sınırlayamayız tabiki,
söylemek istediğim zayıf arı kolonisi için ne kadar
az olursa giriş o kadar iyi olur.
Arıların kovanlarını savunacak kadar giriş olması
herzaman faydalıdır.
Kovan dip tahtasının altında Varroa çekmecesi
bulunuyor,çekmeceyi altında bırakırsak
günlük doğal varroa ölümlerini takip edebiliyoruz.
Günlük doğal Varroa ölümlerinden bilgi almak için
çekmeceyi kovan altına
sürdükten sonra 5 gün ile 10 gün arası bırakılıyor,
bu arada Varroa doğal olarak ölüyor çekmeceye düşüyor.
5 gün sonra Varroa miktarı sayılıyor
Varroa sayısı 5 güne bölünüyor
günlük varroa ölümü ortaya çıkıyor.
Bu günlük ölümler ile tahminen kovanda
ne kadar Varroa barındığı ortaya çıkıyor,
bu miktara göre erken önlem alma imkanı doğuyor.
Öbür yandan Arıların üstünde varroa görünce yada kovanda
kanatsız arı görünce arıcılar geç kalınmış olunuyor ve
Arıları kurtarma çabaları genelde boşuna oluyor.
Bütün arıcı dostlarımın Arıları sağlıklı ve bereketli olsun.
Selamlar saygılar.

30 Ocak 2009 Cuma

30.Ocak 2009 Arılığımdaki gözlemlerim.

Evet Almanyada havalar halen soğuk arılarda
dolayısıyla salkımdalar.
Gündüz öğlen vakti saat 13.00 ile 15.00 arası biraz
güneş çıkıyor ama fazla bir faydası olmuyor.
Önceki yazılarımda belirttiğim gibi Arılığım bana biraz
uzak 7 km onun için yakınlardan bir bahce arıyorum
hayırlısı bakalım.
Göründüğü gibi hava soğuk 6 C° derece.

Bahcemin durumu böyle.
Arılığımda sadece kovanların girişlerine baktım
ömrü biten arıların kovan girişlerini tıkamaması
için böyle küçük kontroller yapılmalı.
Bal stoklarını kontrol etmedim çünkü gerek duymadım.
Sonbaharda yaptığım besleme ne zamana kadar arılara
yeteceğini biliyorum.
Kontrolü dikkatli yapmamın zamanı Mart ve Nisan ayıdır
o zaman yavru faliyeti çoktan başlamıştır ve arılar
kötü hava şartlarından dolayı kovan dışına çıkamazlar ( yağmur )
stokladıkları balı tüketmeye başlarlar.
Kışın soğukta Arılar salkımdayken ayda 500 gr ile 1 kg
bal tüketirken Yavru faliyeti başlayınca ve kötü hava şartları
yağmurlu havalarda
bu miktar 3 kg ile 4 kg arasında değişiyor.
Bu durumda arının bal stoğu devamlı kontrol edilmeli.
Kovanlarda sıcaklık tutulabilmesi için gereken bal miktarı
arılar çoğaldıkca yükseliyor yavruların kovan iç sıcaklığı
35 C °derecede sabit tutmaları gereklidir
işci kış arılarının yavruların gelişmesi için.
Yavru bakımı ile başlayan kovan iç sıcaklığı
rutubete sebeb oluyor kovan girişlerini fare giremiyeceği
kadar alçak ama geniş tutunuz,
ama az çıtalı arı varsa yağmalanma tehlikesi
olursa kovan girişini dar tutunuz.

Kış stoğu olmayan arı dışarda fazla nektar olmadığından
zayıf kovanlarda kendilerini müdafa edemiyecek
kovanlara saldırır buna dikkat edilmeli.

Benim Arılığımdaki gözlemlerim bu kadar,
inşallah işinize yarar.

22 Ocak 2009 Perşembe

Çocukların çok sevdiği bal çeşidi krema haline getirilmiş bal.

Evet kış aylarında evde yapılacak arıcılık uğraşımlarında
balı çırparak elde edilen kremalı bal yapılışını anlatmaya
çalışayım.
Türkiyede bu kavanozu görünce arıcı arkadaşlar
kristalleşmiş bal zannediyor ama Almanyada
bu tür balın seveni çok Türkiyede de
sevileceğine inanıyorum.
Aslında sıvı balı kaba koyarkenki resim eksik
baldan başka hiç bir şey yok içinde
mikser ile karıştırılınca bu beyaz halini alıyor.
Taş gibi donuk bal değil yumuşak bal
işlemden sonrada yumuşak kalıyor.
Genelde çocuklar çok seviyor ama büyüklerde
yiyebilir tabiki.
Kremalı balın kıvamı daha koyu olduğu için
ekmek dilimi üzerinde akmadan durması
daha kolay oluyor.
Tadı daha hafif oluyor.

Kavanoza kremalı balı doldururken.

Beyaz renkte olması çırpılmaktan oluyor.

Kıvamı uzun bir süre böyle kalabiliyor.

Fiyatı ayrı bir işlem gördüğü için normal baldan
daha pahalıya satılıyor.


Benim şahsen çok hoşuma gidiyor.

Yapılışını şöyle anlatayım:
Balın miktarını istediğiniz kadar yapabilirsiniz.
İster 1 kilo isterseniz daha fazla genelde 20 kiloluk
plastik kovalarda yapıyorlar.
Mutfak mikseri en düşük devirde olacak
ağır ağır karıştıracaksınız.
Hızlı çırpılmıyacak yoksa köpürüyor.
Ağır devirde günlük 5 dakika karıştırılacak
sonra dinlenmeye bırakılacak
ertesi gün üstünde hafif kabarcıklar oluşuyor
ve tekrar 5 dakika karıştırılacak,
bu işlemi istenilen kıvama göre yapılacak
genelde 3 gün sürüyor.
Ben bir günde hızlı devirle yapıyım derseniz
hata yapmış olursunuz.
Taze yeni hasat balından yapıldığı gibi
sonra da yapılabilir.
Kıvamını ben böyle seviyorum.

Çok tercih edilen krema olmuş bal.
Normal sıvı balı 3 defa 5 dakika çırparsanız
böyle beyaz renkte oluyor,
krema bal deniyor ama içinde krema yok tabiki
sadece beyaz rengi kremayı andırıyor.


Çok ağır devirde acele edilmeden yapılırsa
mükemmel oluyor.
Kişilerin değişik tatda bal tüketmeleri
için Arıcılar müşterilerinin isteği üzere
böyle bal hazırlıyorlar.
Burada kavanozlarda görünen beyaz balın hikayesi böyle
bal sertleşmemiş ve şekerleşmemiştir.
Denemenizi tavsiye ederim
umarım beğenirsiniz.


18 Ocak 2009 Pazar

Tavuk ve Lahana resimleri,nerden çıktı şimdi Tavuk ve Lahana dolması.

Evet bugün hava görüldüğü gibi çok soğuk.


Horozun güzelliğine bir bakın.


Horoz.


Horoz.

Çilli Tavuk.

Çilli ve kırmızı tavuk.




Renkler çok güzel.


Horoz.


Bu da çilli Horoz ve tavuğu.

Çilli Horoz.


Brüksel Lahanası.



Çiflik.

Yumurta tavukları.


Lahana Tarlası.



Brüksel Lahanası.



Brüksel Lahanası.




Lahana.

Ve son resim olarak bir karganın resmi
ağzında birşey var ne olduğunu tam göremedim.

17 Ocak 2009 Cumartesi

Arıcının günlüğü 17.01.2009

17.Ocak 2009 Hava sıcaklığı 3 C°derece
Soğuk bir gün bugün ama bazen güneş açtımıydı
baya ısıtıyor yada biz yürümekten ısındık.
Yukardaki sera ilgimi çekti ve resmini çektim,
dışarda 3 C°derece soğukluk olduğu halde
havalandırma amaçlı baya açılmış önü.
içersini ölçmedim ama
dısarsı kadar soğuk olduğuna inanmıyorum.
Kışın ortasında yem yeşil çok güzel bir görüntü.

Ağaçgagan dan kovanları koruma amaçlı ağ gerilmiş
arıların üstüne.
Şimdi bu mevsimde arılar salkımı bozsun mu yoksa
bozmasın mı?
Bozmasınlar tabiki arılar ne kadar uzun süre salkımda
kalırlarsa o kadar iyi olur.
Salkımı bozmak demek yavru faliyeti demek
yavru faliyeti başladımıydı arılar kovan içini
35 C°derecede tutabilmeleri için çok enerji
harçıyorlar yani bal stoklarını tüketiyorlar.
Şu an görüldüğü gibi arılar salkımı bozmaz ve
kovanda yavru faliyeti başlamaz ise bal en az
miktarda tüketiliyor.

Yürüyüşe çıkmak için güzel bir havaydı bugün.


Tekrar seranın bir resmi .



Arıclık güzel bir hobi ...............