anti varroa çekmecesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
anti varroa çekmecesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Eylül 2011 Cuma

Kolonilerimizi kışa iyi hazırlamamız gerekli,genç ana arı olmalı,güçlü koloni olmalı,arıların kış aylarında tüketecekleri besin miktarı tam olmalı ve en önemlisi Varroa mücadelesi bir an önce yapılmalı...

 Selam arı dostları,
Hava şartlarımız sonbahar modusuna geçerek biraz değişti diyebilirim,
yağmurlu ve rüzgarlı hava şartları,güneşli ve sıcak günlerin yerini almaya
başladı.

 Hava sıcaklıkları +15 C°dereceye kadar düştü ama önümüzdeki günler tekrar
iyi olacağını söyledi hava durumu,bizlerde Eylül ayının ortalarında hava sıcaklığı 20 C° ile 25 C° derece arası olduğunda son olarak ikinci Formik asit uygulamasını yapacağız.

 Formik asit uygulaması iki sefer yapılması gereklidir,bir defa yapayım yeter diyemiyoruz çünkü kovanlardaki hareketlilik devam ediyor ve başta yabancı arıların Varroa mücadelesi yapılmış kovanlara tekrar Varroa zararlısını sırtında getirmesi,tekrar kovanların Varroa miktarını artırmış oluyorlar,onun için geniş çapta Varroa mücadelesi yapılması tavsiye edilir ve arıcılar birlikleri şu tarihe kadar toplu mücadele yapılmalı diye bilgi vermeleri gereklidir.

Bazı bölgelerde geç zamana kadar süren nektar akımında o bölgede de nektar akımı bittiğinde toplu mücadele biran önce yapılması gereklidir,yoksa
kolonilerin kışın ihtiyacı olan kış arıları varroa zararlısı tarafından zarar görür
ve koloni kışın sönme tehlikesi yaşar.



resimde görünen işci arılar şimdileri büyük miktarda polen topluyorlar,
koloniler polen stoklarını ilkbaharda yavru bakımında kullanıyorlar.

Ocak ve Şubat aylarında doğada polen olmadığı için şimdi topladıkları poleni
Şubat aylarında başlanan küçük yavru alanı için kullanıyorlar.

Polen stokları mükemmel olan koloniler çabuk gelişiyorlar ve 
baharda bir den gelişiyorlar.





mutlu tavuklar,



polen toplamaktan yorulmuş bir işci arı,



arılarımızın doğada sağladıkları başarı saymak ile bitmez,
Meyve çiceklerini aşılamada ve Meyvelerin çok sayıda olmasında sağladıkları katkı 
çok büyük.


yonca yaprağı,



biraz geç ekilmiş mısır tarlası,



şeker pancarı,



kolonilerimizin sağlıklı bir şekilde kışa sokmamız için bazı bakımlarını mutlaka yapmamız gereklidir.Bakım yapmadan koloniler kışa sokulduğunda sonuçları
şimdiden bellidir ve kolonilerin sönmesi kaçınılmaz olur.


Arınıza ve kendinize iyi bakınız arı dostları,

Hepinize Selamlar.

5 Ağustos 2011 Cuma

Varroa mücadelesi ve sonrası...

Selam arı dostları,
Arılarıma uyguladığım Varroa mücadelesi sonrası resimlerini paylaşmak istedim,
Varroa mücadelesi mutlaka yapılması gereken bir uygulamadır ve gereklidir.



arılarımın üstünde varroa zararlısı göremiyorum çok şükür,
çünkü yaptığım varroa mücadelesi tesirli olduğu için.


Varroa mücadelesi yapıldıktan sonra en az bir hafta boyu ölü varroalar
çekmeceye düşmeye devam ediyorlar.



Elmalar olmak üzereler,


kırmızı elma,



Arınız ve balınız bol ve bereketli olur inşallah,

Selamlar.



1 Ağustos 2011 Pazartesi

Varroa mücadelesi ve Formik asit sonuçları...

Selam arı dostları,
Arıcılıkta başarılı olunması için temel bilgileri bilmek yetmiyor,nedeni ise
uzun zamandır arılarımıza zarar veren kötü rüyamız olan Varroa zararlısıdır.
Arıcılıkta temel bilgilerin yanında balda ve arı mumunda kalıntı bırakmayan
Organik asitler ile mücadele edilmelidir.

Varroa zararlısı yaz boyu kovan içinde üremeye devam eder ama arı nüfusu
her gün çıkan yeni genç nesil arılardan dolayı varroalar pek fark edilmiyorlar,
ne zaman fark ediyoruz arı kolonisinde ana arı nektar akımı azaldığında yumurta atmayı azaltdığı zaman Varroa miktarı aksine çoğalıyor ve koloniye büyük zararlar verebiliyor.

Benim her sene uyguladığım yöntem Organik asitler ile bal hasatından hemen sonra yaptığım Varroa mücadelesidir ve çok başarılıdır,tabiki varroalar yaptığım uygulama sonunda arılarıma zarar veremiyorlar,
çünkü Temmuz ayından itibaren kış arılarının Larvaları bakımı başlıyor
ve bu genç nüfusun Larva pupa dönemlerinde zarar görmesi koloni açısından
hiç iyi olmuyor onun için bu zamandan sonra çıkacak olan genç arı nüfusu
Varroa zararlısı tarafından zarar görmemiş olması gereklidir.

uyguladığım Varroa mücadelesi Organik asitler ile olduğundan kovan içinde
ve mumda Organik asitler kalıntı bırakmıyor yani çok doğal bir mücadele.



Varroa mücadelesi yapıldı ve sonuçları iki gün sonra resimde göründüğü
gibi çok başarılı.


 Varroaların Organik asitlere karşı bağışıklık sağlayamadıkları ortada,




Varroalar çekmeceye taban telinin arasından düştüklerinde kımıldamıyorlar bile,
çekmecedeki varroaları görmem çok önemli yoksa kullandığım asitin
tesir edip etmediğini göremem ve içimde devamlı sunçları merak ederim,
tesadüfe bırakmamak için ölen varroaları çekmecede görmek
bence daha iyi olur.


Organik asit çeşitlerinden olan Formik asit 20 C°derece ile 25 C°derece arası
uyguladım arı kolonileri asitden hiç bunalmadan buharlaşma oldu ve iki gün sonra
altdaki karton hafif asitden dolayı ıslaktı yani buharlaşma çok başarılı çekti diyebilirim.

Aşırı sıcaklarda yani 30 C° derece ve üstü sıcaklarda Formik asit kullanmayınız,
nedeni ise aşırı sıcaklarda buharlanma çok fazla oluyor ve arı kolonisine aşırı
asit buharlanmasından dolayı zarar görebiliyor.

Kovan çekmeceleri kapalı olmalı fakat kovan girişleri tam açık olmalı,
arılar fazla asit buharlanması olduğunda kanat çırparak asiti dışarıya atıyorlar ve böylelikle denge sağlanmış oluyor.

Formik asit kullanmak istiyorsanız Dr. Muhteşem Turunç bey abimin belirtdiği
gibi kovanınızın tabanı telli ve varroa çekmeceli olması gerek veya kovan girişleri çok büyük olması gereklidir yoksa koloni aşırı asit buharlanmasından dolayı zarar görebilir,ana arı kaybı olabilir.

 Formik asit işlemleri bittikten sonra tekrar kovan girişlerini daraltıyorum,


Organik asitler Varroa mücadelesinde çok başarılıdırlar ama tavsiye edilen
miktarlara ve zamanlamaya uymak gerekiyor,arıcının kendi başına denemeler yapması büyük koloni kayıplarına yol açabiliyor,bizlere bulunduğumuz eyalette olan Hohenheim Üniversitesinde denenmiş ve Varroa zararlısına karşı mücadelede
belirlenen asit çeşiti ve asit miktarları tavsiye edilen yöntemde öneriliyor
çünkü fakültede denenmiş ve başarılı olarak bulunmuş ve bizlerde
aynı tavsiye edilen teknikler ile uyguluyoruz ve her yıl başarılı oluyoruz.


Son Hasat`dan hemen sonra mutlaka ilk mücadele yapılması gereklidir.

Değerli arıcı dostlarım,
Ülkemizde halen nektar akımı devam etmektedir hepinize hayırlı sezonlar
ve hasatlar diliyorum.


Selamlar Saygılar.

Ramazan ayınız mübarek olsun.


30 Temmuz 2011 Cumartesi

Formik asit uygulaması...

Selam arı dostları,
Bizim burada sezon bitti diyebilirim,şimdi ise arılarımın bakımlarını yapma zamanı geldi.Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi ilk Varroa mücadelesi son hasatımızdan hemen sonra yapılması gereklidir ve Formik asit ile olmalıdır
çünkü halen kapalı gözlü yavru alanı bulunuyor,formik asit ise kapalı gözlere girebilen ve benim bildiğim tek asittir.

Kolonilerimde doğal varroa mücadelesinden dolayı varroa miktarını erkek arı çıtalarını keserek orada toplanan varroaları imha ederek çoğalmalarını engellemiş oldum ve arılarıma zarar veremiyecekleri kadar varroayı azaltmış oldum yani yaklaşık %50 lere kadar tahminen imha edilmiş oldular,
çünkü arılarımın üstünde pek varroa göremedim.

Arıların üstünde Varroa zararlısı büyük miktarda görülüyor ise mutlaka acilen
Varroa mücadelesine başlanmalı ve zaman kaybetmemelidir,yoksa koloni genç nüfusunu kaybederek koloni sönmelerine yol açar.

Formik asit mücadelesinde gerekli olan üç parça resimde görünüyor,
15 cm x 10 cm karton kağıt
şişenin dik durması için takoz
ve ilaç şişesi,asitin karton üstüne damlaması için

asit şişesi devrilmemesi için çıta üstündeki mumları el demiri ile temizliyorum,


çıtaların hemen üstüne karton,kartonun üstüne tahta takoz ve
 asit şişesi konuyor.

boş katın içinde asit buharlanmaya başlayacaktır ve kovan içine dağılacaktır,
varroa zararlısı ise saklanacak hiç bir yeri yoktur çünkü formik asitin girmediği
yer yoktur,özellikle kapalı yavru gözlerine girerek oradaki üreme işlemlerini
devam ettiren dişi varroa zararlısını ve yavrularını imha etmiş oluyoruz.

Organik asitlere karşı Varroa bağışıklık sağlayamıyor,bu çok önemli !

Asit miktarını belirtmek gerekir ise miktarları :
çift katlı kovanlarıma 60 ml formik asit
tek katlı kovanlarıma 30 ml formik asit veriyorum.

burada önceden belirttiğim miktarlar tekrar yazıyor
http://formikasituygula.blogspot.com




doğru miktarlarda ve zamanlama doğru yapıldığında Organik asitler çok başarılı
ve tesirli oluyorlar.




 son olarak kovanların girişleri tam açıldı,





kovanların girişleri mutlaka açılması gereklidir,






kovan girişleri açık halde,




kovanına polen taşıyan ve kovanın karşısında ne yaptığıma bakan bir işci arı,


Sağlıklı arılar ile arıcılık yapmanız dileğimle,

Selamlar.

29 Temmuz 2011 Cuma

Sezon sonuna yaklaşıyoruz,arılarımızın bakım zamanı geldi ve sonbahar Varroa mücadelesi çok önemli...

Selam arı dostları,
Uzun bir aradan sonra tekrar uygulamalarımı paylaşma gereği duydum,
çünkü Arı sezonu bitmek üzere ve arı sezonu biz insanların mevsimine hiç
benzemiyor.
Yeni arı sezonu yapılacak olan ilk Varroa mücadelesi ile başlıyor ve 
son hasat dan hemen sonra yapılması gerekiyor.

Varroa mücadelesi ile ilgili hazırladığım Formik asit uygulamasını sizler ile
paylaşacağım fakat Avrupada devamlı yağan yağmurladan dolayı Formik
asit uygulamasını şu an yapamıyorum,çünkü rutubetli havalar asitin
tesirini azaltıyor ve nem asitin buharlanmasını önlüyor.
Formik asitin buharlanarak tesir ettiğini biliyoruz çünkü Formik asit kapalı yavru gözlerinde bile tesirli olduğundan ilk varroa mücadelesini Formik asit ile
yapmamız gerekiyor.

Diğer organik asitler ise kolonide yavru olmadığı bir zaman yapılması tavsiye ediliyor çünkü kapalı gözlerdeki Varroa zararlısına tesir etmiyorlar,
Oksalik asit mesela sıvı olarak damlatılıyor veya ısı ile buharlanıyor fakat
kapalı yavru gözlerinde tesir etmiyor.

Ben sadece Oksalik asit yaparım diyerekten koloninin yavruyu
kesmesini beklerseniz zaten Varroa mücadelesinde geç kalmış olursunuz
ve koloni kış arılarının zarar görmesi ile birlikte kışın sönmesi kaçınılmaz olur.

Bu yüzden Varroa ile mücadele iki sefer Formik asit ve bir kere kışın arılar salkım olduğunda ve yavru olmadığında Oksalik asit yönünde olması gerekiyor.



Bu sene iklim şartları bizlere değişik geldi,hiç alışık olmadığımız durumlar oldu.
Arılarımızın nektar akımına kuvvetli girmesi ile birlikte bal toplama durumları
çok iyi oldu diyebilirim,çok şükür.
Aşırı sıcakların etkisinden dolayı baldaki nem oranı %16 ların altında
bile oldu diyebilirim,böyle durumlarda balın kalitesi katkısız olduğundan ve 
nem oranı düşük olduğundan daha da değeri artıyor tabiki.



son hasatımı yaptıktan sonra yaptığım ilk uygulama arılarıma sanki nektar akımı
devam ediyormuş gibi 1 seferlik teşvik yemleme yapıyorum.
Böylelikle koloni alınan balın stresine girmiyor ve ana arı nektar akımı
durduğunda yumurta atmayı kesmiyor,böylelikle koloni içindeki düzeni
hiç bozmuyorum.


resimlerde de göründüğü gibi ben arılarımı iki katlı kışa hazırlıyorum,
bunun en önemli sebebi tek katlı kovanlara göre iki katlı kovanlarda daha çok polen ve bal stoklanabiliyor ve arılarım baharda yavru bakımında gereken polen
ve bal ihtiyaçlarını buradan fazlasıyla karşılıyorlar.

Sonradan verilen polen ve katı kış besini yani kek kışın arılarımıza faydasından
çok zararı oluyor ve arılarımızın yaşam süresini kısaltıyor,bu çok önemli.

Kışın arılarımıza katı besin verilmemeli,sebebi ise basit işci arılar
verilen katı besini invertlemek için yani parçalamak
için uçmadan ömürleri tükenebilir ve uzun ömürlü kış arıları yerine
kısa ömürlü yaz arıları gibi olur ve kışın ölürler.

Bu duruma gelinmemesi için önceden vereceğimiz besini işci yaz arıları
invertleceklerdir ve kovana stoklayacaklardır,böyle yaptığımızda sağlıklı 
bir şekilde çıkacak olan kış arıları çalışmayarak ömürlerini tüketmemiş olacaklardır.

resimde arıların polen taşıması görünüyor,şimdi taşınan polenler
bir dahaki sene bahara yavru bakımında lazım olacak.

Kışın katı yemlerin içine verilen polenler ise arının midesini bozarak
baharda hiç istenmeyen görüntüler ile karşı karşıya gelinecektir.

Arılar doğada nasıl yaşıyor ise ona yaklaşık uygulamalar yapmak en doğrusudur,
benim uygulamalarımda bu yönde olduğundan koloni yönetimi ve arıların ihtiyacı
ne ise doğal olarak uygulamaya çalışyorum.

Arı kolonisi topladığı balı kışın tüketir,
başka bir şey demeye bile gerek yok.

nektar toplayan bir işci arı,



arıların faydalanması için ekilmiş bir tarla,tarlanın içinde bir çok çeşit
nektar salgılayan çicek ekilmiş.

Faselya çiceği ( Phacelia ) sonbaharda tarlalarda doğal yeşil gübre olarak ekiliyor
ve arılarımız için çok faydalı.

değişik güzel bir çicek daha,


tarlanın genel görünümü böyle,
tarlanın mono kültür den uzak sadece arıları düşünerek ekilmiş olduğunu
düşünüyorum bu yönde eyaletimizde çalışmalar olduğunu biliyorum.

Belediyeler bile bu yönde yardımcı oluyorlar ve mümkün olduğu kadar
boş yerlere çicek ekiminde yardımcı oluyorlar.
şeker pancarı mono kültürlerden biri,





Lahana tarlası,





yeşil salata tarlası,


o kadar çok yeşilliğin içinde arılarım istedikleri miktarda nektar ve polen
bulabiliyorlar.

tavukların mutlu oldukları belli oluyor,kanatları ve renkleri
çok sağlıklı görünüyor.


her şeyi doğasına yakın uygulamalı diye düşünüyorum,

elmalar ise büyümeye devam ediyorlar,



ve hiç bir yerde beni bırakmayan arılar,
yürürken avucumun içine konan bir işci arı.

hasatımız yapıldığından beri kendi ihtiyacımız olan ve dostlarımıza ayırdığımız balı
kendilerine iade ederek hep beraber tüketmeye başlamış olduk,kendi ürettiğim balın organik bal üretim şartlarında olduğunuda iyi biliyorum bu yüzden içim rahat.


Doğal yaşam,mutlu yaşam.

Selamlar arı dostları.






12 Temmuz 2011 Salı

12.Temmuz 2011...

Selam arı dostları,
Resimde de göründüğü gibi ayçicekleri açtı,bölgemde açan ayçicekleri az da olsa
arılarım için nektar ve polen kaynağı olarak çok faydalı ve değerli oluyorlar.

Hava sıcaklığı bir kaç gündür 30 ile 35 C°derece arası olduğundan arılarımda
sıcaklardan biraz etkileniyorlar ve böyle durumlar da kovan altı telli olduğu
için kovan içine yeterince hava sirkule ediyor.

Arıların aşırı sıcaklarda kovan girişlerinde kanat çırpmaları kovan içinin aşırı sıcak
olduğunun göstergesidir ve mutlaka kovan içi soğutulması gerekir.




ayçiceğinden nektar alan bir işci arı,




tarlacı bir arı,



 

taban çekmeceleri tam çıkarıldı,kovan altından rahatlıkla hava sirkule edebiliyor
ve arılarda kovan girişlerinde kanat çırpmaktan kurtuluyorlar böylelikle ömürleride
uzuyor.



kovan girişleri nektar azaldığında dikkat edilmesi gerek,

 

maşallah arılarım  bu yıl çok güzel çalıştılar,



 

sırlanmış doğal bal çıtaları,


 

bulunduğum bölgenin monokültür olduğunu öncede söylemiştim,
fakat gezginci arıcılık yapmadığım halde çok şükür nektar akımını takip ederek
bulunduğum bölgenin nektar salgılayan bitkilerini muntazam kullanmaya çalışıyorum.

kıvırcık marullar çok güzel görünüyorlar,

 

kırmızı marul,

 

beyaz yonca bu yıl baya uzun kurumadan kalabildi,
arılarım beyaz yoncadan çok faydalandılar.

mısır püskülüde arılar için polen kaynağı,

 

bodur elmalar büyümeye devam ediyorlar,

Hayırlı sezonlar arı dostları.