26 Ağustos 2013 Pazartesi

Sonbahar kış bakımları - Varroa mücadelesi - Kış arılarının önemi....


Selam arı dostları,
Arıcı takvimine göre sezonun sonuna doğru ilerliyoruz,
çok şükür hasatımızı yaptık ve şimdide arılarımızın bakımlarını düzenli bir şekilde yapma zamanı geldi.




hava şartlarımız karadeniz bölgesini aratmayacak kadar
sisli ve yağmurluydu bir kaç gün,
sonbahar geliyorum diyor.


arılığıma geldiğimde kolonilerimde yavru uçuşu başlamıştı
maşallah seyretmesi çok güzeldi.


kolonilerde polen girişi güz zamanı için
 çok iyiydi.


Ağustos ve Eylül aylarında çıkan arılar genelde
kolonileri kıştan bahara taşıyacak olan uzun ömürlü kış arılarıdır,
kış arıları kavramı ülkemizde arıcılara zor gelsede,
yazın bala çalışan tarlacı arılardan farklıdırlar ve
Ağustos Eylül aylarında kış arılarının sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmeleri için bazı işlemleri ve bakımları önceden yapmak gerekir.


kış arılarının dünyaya geldikleri tarihi yukarıda belirtmiştim,
bu tarihlerden en az 21 gün geri sayar isek kış arılarının 
Varroa parazitinden zarar görmemeleri için Temmuz ayının
sonlarında Varroa mücadelesine başlamamız gerekiyorki
arı zararlısı Varroa kış arılarına zarar veremesin,
aksi halde geç kalındığında kış arıları petek gözlerinde 
arı zararlısı Varroa dan büyük hasar görür ve kanatsız
zayıf arıları kolonilerde sıkca görürüz yani geç kalınmış olunur.


Bu kötü duruma gelinmemesi için önceden Varroa mücadelesi
yaparak kolonilerimizin Varroa zararlısından zarar görmelerini
büyük çapta önlemiş oluruz.

Bu yazdıklarım benim bölgem için geçerlidir ve daha
nektar akımında veya hasat yapmak isteyen arıcılar sonbahar mücadelelerine biraz daha geç başlamalıdır.


arılarımızı kışa iyi hazırlar isek,
baharada hiç korkmadan onlara tekrar sağlıklı bir şekilde kavuşabiliriz.

Arıcılıkta hiç Varroa mücadelesi yapmadan kışı geçiren koloni
görmedim,arılarımızın bu arı zararlısına karşı kendisi baş edemiyor
ve bu yüzden biz arıcılar arılarımıza yardım etmemiz şarttır,
Varroa ile mücadele etmez isek 
her yıl büyük koloni kayıpları kaçınılmaz olur.



yavru bakım faliyetlerini kolonilerde bitirmemek için
bakımları çok önemlidir.


bizler hobi olarak arıcılık yapıyoruz,
geçimimizi arıcılıktan da sağlamıyoruz fakat
benim temel prensiplerim bellidir,
kendi ihtiyacımız için doğal bal üretmek ve tüketmektir ve
yasak olan ilaçları kesinlikle kullanmıyoruz.


koloinlerimizi kışa iyi hazırlamamız gerekiyor,


kapalı gözlerden çıkacak olanlar kış arılarıdır onların
değeri bir başkadır ve kolonilerin bahara çıkmalarının
garantisidir.


bu çerçevelere başlangıç olarak 5 cm lik klavuz petek
yapıştırmıştım,koloni doğal petek kabartarak
nerdeyse çerçevenin hepsini gerektiği gibi düzenlemiş.

Çerçevenin orta kısmı kapalı yavru alanı
dış kısmı ise günlük yumurta ve bir kaç günlük Larvalardan
oluşuyor,en üstlerinde ise bal kemerleri bulunuyor.


daha halen petek örme potansiyali olan genç kolonilerde
petek kabartma işlemi devam edebiliyor,resimde göründüğü gibi
eksik olan çerçeve yerine dalak indirmişler.


 boş bırakmaya gelmiyor bu arıları :)


sağlıklı koloniler için bakımlarını önceden planlamak gerekir,


kapalı gözlü yavru çerçevesi,


genç kolonilerimin kovan girişlerini dar tutuyorum,


genç kolonilerin kovan girişlerini savunma güçleri olduğu
halde en ufak bir hatada zincirleme yağmalanma girişimi 
olabiliyor,kendi arılarınız olmasa bile komşu arılıklardaki
arılar sebeb olabiliyor.




diğer kolonilerimde yani ilk yaptığım suni oğul yöntemindekiler
şimdi iki dönem yavru çıkardılar güçlüler çok şükür fakat 
kovan girişlerini yinede tek taraflı çalıştırıyorum,
diğer tarafını ise sünger ile kapatıyorum.

Süngerleri Apimaye Termo kovanlarımda kullandığım gibi
ahşap kovanlarımda da kullanıyorum çok pratiktir
ve her an kullanılabilir.


bazı kolonilerde kovan girişlerini 
daraltmak gerekmiyor.


bu resimden itibaren çok ilginç bir olay oldu,
kovan girişi kontrol ediliyor ve


arka kısmı kırmızı olan bir arı kontrolden geçemiyor,
hemen üç adet bekci arı yabancı arıyı çembere alıyorlar.


ve bekci arılar bırakmıyorlar sebebi ise
o gözlemci arıyı bıraksalar veya kovana kolayca girseydi
kendi kolonisine haber vererek kolayca yağmalanma girişimi
başlayacaktı fakat kovan içine girmesi engellendiği için
yağmalanma tehlikesi olmuyor bu yüzden nektar akımı 
durduğunda mutlaka kovan girişleri daraltımalı veya
arının nüfusuna göre ayarlanmalıdır.


bazı kovanlarımda sünger sağda,bazende solda oluyor.


bazende iki tarafıda açık kalıyor,


ahşap kovanlarımda da işlem aynı,
kovan girişleri dar ama Varroa çekmeceleri altdan açık oluyor.

Bu resimde erkek arıların halen bazı kovanlara
 girip çıktığını görebiliyorum.


baharda budadığımız üzümleri köklendirmeye çalışıyorum,
cinsi Sultan üzümü çekirdeksizmiş.


Arınız,
Balınız bol 
ve 
Bereketli olsun.

Selamlar Saygılar.