17 Mart 2013 Pazar

Bahar halen gelmedi,kestane çimlendirme yöntemi,difenbahya bitkisini kısaltma tekniği,havai köklendirme...


Selam Arı dostları,
Hava şartları durmadan değiştiğinden evde meyve sebze elimize geçen çekirdeği saksılara dikiyoruz,acaba çıkarmı nasıl olur soğuk havanın etkisinden olacak galiba bu seferde kestane dikelim dedim,hayırlısı bakalım.

Resim tarihi 23.Ocak 2013

Resimde görünen kestaneleri bir kaş gün su içinde beklettim ve
daha sonra suyunu süzdüm,daha sonra buzdolabın sebze bölümünde
bir poşet içinde haftalarca beklettim,istemiyerekten yani kestaneleri unuttum.



kestaneleri tekrar hatırladığımda baya bi soğuk zaman geçirmişlerdi
ve kestanenin birinden sanki bir hareketlilik vardı,
bu görüntü karşısında tabiki baya sevindim çünkü başlarda çok ümitliydim fakat iş uzun sürünce sanki olmayacakmış gibi bir his vardı içimde ama çok şükür çimlendiğini görmüş olduk.

resim tarihi 17.Mart 2013

kestaneleri buzdolabından çıkardım ve büyük saksıya diktim,
bir den boyu uzadı ışığa doğru yöneliyor devamlı.


yapraklarından belli oluyor kestane olduğu,


kestaneler bu saksıda duruyorlar,
bu yeşil bitki difenbahyayı geçen sene tavana deydiği için
boyunu biraz kısalttık.


çok çabuk gelişen bir bitki olduğundan devamlı yukarı doğru büyüyor nerdeyse 20 yıldır bizde ve sanırım iki defa kırıldı,
iki defada boyunu ortadan kısalttık.


difenbahya,


geçen sene Havai köklendirme tekniği ile ayırmıştım,
bu konu ile ilgili sanalda agaclar.net forumu bana çok yardımcı oldu
buradan kendilerine teşekkür ediyorum.

Uygulama çok basit aslında bitkiyi böleceğim yeri belirleyip
o kısma ıslattığım çimen yosununu sardım ve dışını poşet 
ile sardım,alt ve üstünü pamuk iplik ile iyice bağladım o kadar.


belli bir süre sonra bitki kendiliğinden kök vermeye başladı,
arasıra üst düğümünü açıp su verdiğimde oldu.

yeterince miktarda kök oluştuğunu görünce,
köklenen kısmın altından keserek ayırdım ve resimde görünen saksıya diktim,gayet başarılı bir yöntem.


bitkinin kendi ana kökü olan yerden yenileri çıktı,
şimdilik duruyorlar,evin içinde zaten yeşil bitki olmayınca olmuyor.


saksıya diktiğimiz kestaneler ise zaman geçtikce 
yenisi çıkıyor topraktan.


Kek zamanı,
arılarım için değil kendimiz için.


ıslak kek hazır,


arılarımız ile soğuklardan dolayı ilgilenemiyoruz,
bari kendimiz ile ilgilenelim.


arılarımı yeni yerlerine taşıdım,
( eski ve yeni yerleri arasındaki mesafe 700 metre )
önceki yerde fena değildi fakat her yeri açıktı,
yol geçen hanı gibi oluyordu bazen,
arılar sakin olunca yaklaşıp herkez bakabiliyor fakat
ben yanlarında olmayınca aklıma bir sürü şeyler geliyor
bu yüzden etrafı tel ile örülmüş bir bahçe sahibi arılarını
burayada koyabilirsin deyince teklifini hemen kabul ettim.


arılarım geçen hafta taşındılar o zaman biraz güneşliydi hava
şimdi ise kış sanki geri geldi çok soğuk,bu yüzden resimler
geçen haftaya ait,arılar polen bile getiriyorlardı.


kovanlarımı yakın mesafe taşıma tekniği ile taşıdım,
yani kovan girişleri akşam vakti arılar kovanlarına girince kapatılıyor.

İster aynı günün akşamı veya ertesi günün sabahı yeni yerlerine taşınıyorlar ama yeterince hava almaları mutlaka sağlanmalı
varroa çekmecesi olan kovanların çekmecesi 
çıkarılması gerek bu yüzden,
yoksa arılar panik yaparlar.

burada önemli olan ise arılar kovanlarından çıkar iken
direk güneşi görmemeleri gerekiyor.

Çünkü kovanların yeri arıların hafısalarında olduğundan
hızlı bir şekilde kovan girişinden dışarıya uçarlar ve arkalarına bile bakmazlar geri gelecekleri yeri zaten bildiklerinden hızlı bir şekilde
çalışmaya başlarlar işte püf noktası burada zaten bizler
arıların hızlı bir şekilde kovan dışına çıkmalarını engelleyeceğiz
bu durumda güneşi görmelerini ve kovan dışına zor bir şekilde çıkmaları için ben çam pürüzü kullanıyorım ama her 
şey kullanabiliriz.


arılar kovandan çıkar iken eskisi gibi olmadığını anlamaları gerekiyor bunuda en iyisi kovan girişine biraz yaprak veya çam pürüzü dıkıyacağız ve kovan önüne güneş direk görünmemesi içinde
bir çam dalı parçası veya başka bir şey dayıyarak arıların hızlı çıkışlarını engellemiş olacağız.

Arılarımız böyle durumlarda kovanların önünde takrar kovan yerini
belirleme uçuşları yaparak yeni yerlerini hafızalarına alacaklardır,
çok başarılı bir yöntem tavsiye ederim.

Bu konuda 2009 yılında bir yayınım olmuş
buradan üstüne tıklayarak bakabilirsiniz.



yeni kovan yerinde polen getiren bir işci arı,


Apimaye termo kovanlarımda da aynı teknik ile kovan yerlerini değiştirmiştim,şimdi hepsi normal çalışıyorlar.

Eskiden kovanlarımızı uzak bir yere yani en azından 3 km lik
bir yere götürmemiz gerekiyordu ve orada biraz durdukları zaman
eski yerlerini unuttular sanarak geri getiriyorduk fakat
arılar yeterince zaman uzak kalmadıkları zaman 
geldiklerinde yine eski yerlerine uçabiliyorlardı.

Bu teknik bir çoğumuza biraz değişik gelsede arıcılar için çok başarılı olduğunu söyleyebilirim,tabiki dışarıda geceleyen arılar
olabilir eski yerlerinde uçan bir kaç arı devamlı olabilir fakat
tekniğini doğa kendisi belirlemiş ve ağaç gövdesi içinde barınan
bir koloni ağaç doğal aftlerden dolayı yıkıldığında arılar barındıkları ağaç gövdesinden zorla çıkarak yeni girişlerini hemen benimsiyorlar
ve devrilen ağacın eski girişine giden arı ben hiç görmedim.

Bal arısının doğal yaşam tarzını bilmek biz arıcılar olarak
çok önemli olduğuna inanıyorum.


arıların kovan dışına hızlı çıkmamaları için resimde 
göründüğü gibi biraz işlerini zorlaştırdım.


çileklerin erken gelişmesi içinmi yoksa donlardan etkilenmesinler diyemi anlamadım saman doldurdular her yeri,


güz zamanı gibi oldu,

bütün arı dostlarına 
Selamlar Saygılar.