8 Mart 2012 Perşembe

Arıcılık çok güzel bir meslek...

Selam arı dostları,
Hava şartlarımız yine kötüleşti,bu yıl fazla kar görmediğimiz halde
çok ama çok soğuk oldu.Geçen hafta hava şartları biraz iyi olur gibi olsada Mart ayındayız yani halen kış mevsimi devam ediyor,donuyoruz.

Kışın boş zamanlarımızı değerlendirmek  amaçlı arıcılık için sezon hazırlıkları yapmaktayız,bunlardan bazıları temel petek kalıbında temel petek dökme işlemi vardı onu bitirdim.

Tekrar arı mumu temel peteklere dönüştürebilmek için kararmış
eski petekleri eritiyorum,ne kadar eski petekleri saklamaya 
çalışılsa da  mum kurdundan kurtuluş yok gibi bir şey.

Mum kurtlarının sevdiği petek görüntüsü ise şöyle ,yavru üretilmiş Larva dışkısını bırakmış sonra pupa zamanında peteğe ince zar bırakarak her seferinde petek gözlerini daralttıkca kararan
birazda polen olursa mum kurdunun deymeyin keyfine.


Yani yavru çıkmış petekleri çok seviyorlar,saklamaya değermi yoksa
hemen kararmış arı mumlarını eriterek tekrar kulanmak 
için faydası olurmu onu herkez kendi bilir,ben şahsen riske gitmeden
karamış petekleri eritilmesi taraftarıyım.

Arılarımızın her sene yeni mum kabartması bence daha ekonomik,
çünkü arılarımızda bahar ile birlikte gelen yavru alanı yenileme istekleri doğuyor bunu karşılamak içinde yeni petek kabartmaları gerekiyor.

Yeni mum kabarttırdığımzda hastalıklar uzak kalacaktır ve
kovanlarımız daha hijyenik olacaktır,böylelikle ürettiğimiz 
doğal bal yeni örülmüş peteklerde kalite seviyesini yükseklere
çıkaracaktır.






kardelen çiçekleri ve doğal arı mumu,

Ceviz ağacı aşı denemelerim devam ediyor,
bahcemizde yabani kuşların ve sincapların bıraktığı cevizler
nerdeyse büyük ağaç oldular ama aşı olmadıkları için nasıl bir
ceviz çıkacağını bilemiyoruz.

Bahcemizde bulunan büyük ceviz ağacından taşınmış 
olabilir diye düşünüyorum.

Resim de görünen ceviz ağacının gövdesine daha net bakar isek
ortasın daki daireler ile küçük ağacın yaşını belirleyebiliyoruz,
ben kendim altı adet daire görebildim yani küçük ağaç
altı senelik ve yaşında.

Ceviz ağacı aşısını ilk defa yaptığım için tutma oranı ne kadar olur şimdiden bilemiyorum ama inşallah hepsi tutarlar.

Yukarıdaki resimde kullandığım aşı tekniği görünüyor,
kabuk altı aşısı yapmış oluyorum ve kabuğun tek tarafını kaldırıyorum,aşı kaleminde ise 90 derecelik bir kesim daha yapıyorum.


90 derece kesim böyle görünüyor,
ziyaret ettiğim aşı seminarında meyve ağaçlarında aynı
şekil gösterildi ve çok başarılı diye açıklandı,onun için
ismini geliştirilmiş kabuk altı aşısı deniyor.


Eğer Ceviz ağacı kesildiğinde fazla acı suyundan bırakıyor ise
bu acı suyunun tamamen akması gerekiyormuş,
onun için büyük ağaç gövdelerinde aşı yapılacağından büyüklüğüne göre bir günden 10 gün öncesi kesilmesi gerekiyormuş acı suyu
akması için.


Acı suyu akar iken aşı yapıldığında aşı tutmuyormuş onun için
acı suyunun tamamen akması şartmış ondan sonra aşı yapılabilirmiş.


Aşı yöntemleri ve teknikleri o kadar çok ki zamanla hepsinden
gösterme şansımız olur inşallah.


Not olarak : Acı suyunu yazmayı unutmuşum 
onuda şimdi eklemiş oldum,çünkü çok önemliydi.


Bu konuda bilgi paylaşımı amaçlı Fatih kardeşimiz 
Mirili Fatih`in Bloğu
bizlere kendi blogunda daha ayrıntılı bilgi verecek,şimdi den
kendisine teşekkür ediyorum.





aşının son hali resimde göründüğü gibi,
sol tarafda duran kabuk kaldırılmıyor yanlızca sağ kısım
kaldırılıyor ve 90 derece yaptığımız kesim kaldırılmayan kabuğa
dayanıyor ve böylelikle daha çok kambiyum teması sağlanmış oluyor.

bir başka açıdan bakılır ise ana gövde de fazla yara açılmıyor
ve anaç ile aşı kalemi arasında kambiyum dokuları güzel temas ediyor.

aşı sıkıca sarıldı,

daha hiç uygulamadığım bir yöntemi ceviz ağacında denedim,
çünkü aşılarımı hiç böyle sarmamıştım.

Esen rüzgarların ve soğukların tekrar gelebileceği için aşı olan kısmı kurumaması için ve soğuklardan korunması için böyle yapılıyormuş.
Sanal alemin faydalı yanı işte bu bilgi ister yazı olsun isterse video çekimi olsun herşey kolayca görünüyor ve anlaşılıyor bu yüzden
sanal ortama bilgisini esirgemeyen bütün doğa dostlarına
teşekkürlerimi bir borç bilirim.


bu resimlerde yapılan aşı tekniği ise kış aylarında yapılan
ve ağaç kabuğunun kalkmadığı bir zaman da yapılan bir teknik.

Aralık ayının ortalarında başlayarak don tutmamış bir gün
bir veya iki yaşındaki küçük ceviz ağaçları suyu köküne geri çekildiğinde yerinden sökülüyor ve saksılara dikiliyor.

Evimizin bir köşesinde 20 C°derece ile 28 C°derece arasında
olan bir yere saksıyı koyuyoruz.


Küçük ağaç tabiki sıcak ve nemli ( nem oranı  % 80 ) 
ortamda üç hafta sonra bahar geldi diye
kökünden suyu yukarı doğru yürüyor ve tomurcukları
yeşillenmeye başlıyor,bu durum belirlendiğinde aşı zamanı gelmiş
oluyor ve kopulasyon tekniği ile aşı yapılıyor.



böyle işlerde arı mumu çok işimize yarıyor,
erittiğim arı mumunu aşı üstüne sürdüğümde hemen donuyor
ve aşıda hiç bir şekilde nem kaybı olmuyor hatta aşı güzel korunuyor.

Kısmet olur da aşılar tutar ise tomucuklar patlamaya başladığında
arı mumu zaten yumuşak olduğundan tomurcuklar aralayıp çıkabiliyorlar.

değişik yöntemde aşılar yapıldıktan sonra 
küçük ağaçlar yine saksıya dikiliyor ve üç hafta sonra tutduklarını
inşallah burada gösterebilirim.


Tutmayan olursa da yine nedenlerini birlikte araştırabiliriz.


şimdi donuyoruz ama bir kaç gün önce arılar 
böyle polen topluyorlardı,
arıları çalışırlarken seyretmesi ve vızıltılarını dinlemesi  çok güzeldi.


kardelen çiçekleri çok güzel görünüyorlar.


kardelen çiçekleri,




işci arı çalışırken,


arılarım soğuklar dan kutulamadılar öğlen vakti biraz güneş
göründüğünde hava sıcaklığı biraz olsun ısınıyor ve arılar da hemen
dışarı çıkıp polen ve su ihtiyaçlarını gideriyorlar.


Öncede belirttiğim gibi yukarıdaki resimler bir kaç günlük şimdi ise
hava çok soğudu donuyoruz,arılarımda haliyle dışarı çıkmıyorlar.


maşallah iyi çalıştılar o gün,hava şartları iyi olmasada
yaşam savaşı onları doğru yönde gitmelerini sağlıyor.

Bütün arı dostlarına kayıpsız bir kış diliyorum,
her şey gönlünüzce olsun.


Selamlar saygılar.


29 Şubat 2012 Çarşamba

29 Şubat 2012 - dört senede bir gelen özel bir gün...

Selam arı dostları,
Haberimin başlağında da yazdığım gibi bügün özel bir gün çünkü 29 Şubat dört yılda bir geliyor,
resimlerde göründüğü gibi söğüt ağaçları daha çicek açmadılar,bu söğüt ağaçlarının iki cinsi varmış,
erkek olanlarda çicek olmazmış sadece yaprak olurmuş,dişi söğüt ağaçlarında ise resimde göründüğü
gibi püskülleri olurmuş ve sarı çicek açarmış.

Tabiki sanalda bazı yerlerden okuduğum bilgiler kadarıyla bunları yazıyorum ne kadarı doğru tam olarak bilmiyorum,tek bildiğim bazı söğüt ağaçları böyle püsküllü sarı çicek açmadığıdır.

Arılıkların yakınında böyle sarı püsküllü çicek açan söğüt ağaçları bence çok sayıda olmalı,
baharda koloniler yavru bakımında gereken polen ihtiyaçlarını bu söğüt ağaçlarından rahatlıkla
karşılayabiliyorlar.



söğüt ağaçlarını çoğaltmak çok kolay,ister bir vazo suyun içinde köklendirebilirsiniz
 istersenizde direk toprağa dikebilirsiniz çabuk kök salan bir bitki 
olduğundan bahar yağmurları kök salmasını hızlandıracaktır.




Doğal sepet çantalarda kullanılan söğütler,plastik çantalardan daha güzel bence
doğaya ise hiç bir şekilde kalıntı bırakmıyor ortalığı kirletmiyor.

Ayrıca trakya bölgesinde arı dostlarımızın yaptıkları sepet kovanlar ise harika görünüyorlar,
ne kadar nostalji olsada halen zevkle kullanılıyor çünkü çok doğal.



mutlu tavuklar,



yaz kış dışarıda doğada geziniyorlar,



sağlıklı oldukları tüylerinden belli oluyor maşallah,



arılarım ise öğlenleri biraz güneşli geçerse dışarı çıkıyorlar yok iyi değil hava kapalı ise kovan içindeler dışarı çıkmıyorlar sadece bir kaç adet su alan arılar çıkıyorlar,
doğada şu an fazla açan çicek yok,sadece fındık püskülü var,söğütler ise biraz daha havalar iyi olur ise
açacaklar kolonilerin büyüme istekleride böylelikle başlamış olacak.

Bütün arı dostlarına Selamlar Saygılar.

25 Şubat 2012 Cumartesi

Bahçe bakımı...

Selam arı dostları,
Bugün,yaşlı bir erik ağacı vardı bahçede onu geri budamak için kesim motoru ile bahceye geldik,
yaklaşık 1.80 cm boydan üzüri geri kesildi.

Ağaç budamanın amacı,meyve ağacının bakımı ve meyvesinin toplanması sırasında kolaylık olsun diye
erik ağacını biraz toplamak istedik.



ağaçların yaşı gövdesin deki daire biçimindeki çemberlerden belli oluyor,hatta hangi yıllar kurak geçtiği
ve bol yağmurlu geçtiği de belli oluyor.

Her daire bir yıl ediyor,böylelikle erik ağacının yaşı belli oluyor resimi büyüterek sayabilirsiniz.


ağaçlar budanmadığında hasatı ve bakımı zorlaşıyor,
meyve hasatı yapar iken tehlikeli anlar yaşayan çok kişi tanıyorum.


bizim taklacılar da hava almaları için dışarıya çıkarıldılar,


aşırı soğuk havalar da dünyaya gelen ve hayat da kalan bir güvercin yavrusu,
tüyleri yeni kendine geliyor.

Mustafa Aydemir ve güvercini,


uçmalarını izler iken çok seviniyoruz,kuş gibi hür olmak gerekir derler ya,çok doğru.



bugünlük bu kadar arı dostları,
Flora ve Fauna bizim için bir denge
bu dengeyi bozmamak gerekli.

Hepinize 
Selamlar,Saygılar.

24 Şubat 2012 Cuma

Hava şartları düzeldi,arılarım ilk dışkı atışına çıktılar...

Selam arı dostları,
Hava şartları düzelmeye başladı maşallah haliyle de arılar uzun zaman midelerindeki
dışkıyı tutmak zorunda kaldılar,
kış arılarının özelliği işte uçamadıkları için ömürleri uzuyor ve kolonileri bahara kadar yeni nesil işci arı çıkıncaya kadar da ölmüyorlar.

Yeni nesil genç işci arılar yeterince dünyaya geldiğinde kış arıları zamanla ömürleri tükendiği için
kolonilerden ölerek ayrılıyorlar.

Yukarıdaki koloniyi salkımda iken resimledim hava baya soğuktu o gün,
bu sene hava şartları çok soğuk oldu,koloniler baya zorlandı.Aslında kar yağsaydı bu kadar zor geçirmezlerdi
arılar kışı fakat kışı pek karlı geçiremedik bu yıl,onun yerine aşırı soğuk ve rüzgarlı geçti.




Kolonilerim hava ısınınca hemen salkımı bozdular ve dışkı atmak için kendilerini dışarıya attılar,
tabiki arıların ilk dışarıya çıkışını seyretmek güzel ama arılara hedef de olunuyor,üstünüz başınız batabiliyor.


kovan girişlerin de monte ettiğim telleri daha almıyorum,fareler doğada yiyecek bulamadığı zaman
kovanlara girmeye çalışabilir.

Arıları ise teller rahatsız etmiyor,onun için biraz daha kalabilirler.


bu resim de günlük yumurta görmüştüm ama tam çıkmamış,sağlık olsun.

Kolonilerimi hava sıcaklığı biraz güneşli ve ılık olduğunda hemen bal stoklarını ve günlük yumurta olup olmadığını kontrol ediyorum.

Günlük yumurta gördüğümüzde kovanda ana arıyı aramamıza gerek kalmıyor,hava şartları daha iyi
bakma imkanı tanıdığında daha detaylı bakım yaparak kolonilerin durumuna göre hareket etmek en
iyisidir.

Şimdi ise kolonilerin besini çok önemlidir,kışı iyi geçiren koloniler yavru faliyetlerine çoktan başlamış
olduklarından bal stokları şimdiden sonra daha çabuk tükenecektir ve devamlı kontrol altında tutmak gerekir.


Bütün arı dostlarına kayıpsız bir kış geçirmelerini diliyorum,
hayırlı sezonlar.


20 Şubat 2012 Pazartesi

Bütün arı dostlarına benden selam olsun...

Selam arı dostları,
Uzun bir aradan sonra tekrar blogumda yazma imkanım oldu çok şükür,yazamamamın sebebi ise internet başlantısını kuran şirketi değiştirmem ile başladı ve hatlarda sorun çıkınca,uzadıkca uzadı işler.
Çok şükür işlemler bitti,böylelikle internet ile telefon bağlantım yenilenmiş oldu.

Bu arada beni merak eden hatırımı soran bütün dostlarımı saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
Bloguma yorum yazan arkadaşlar da kusura bakmasınlar artık,yorumları yeni okumaya başladım.

Almanya`da hava şartları çok soğuk geçti,normal şartlarda soğuk olurdu ama bu yıl daha da soğuk oldu
hatta soğuklar`dan çok kişi hayatını kaybetmiş,almanyanın doğusunda ise soğukluklar - 42 C ° derece bile olmuş,bizim buralarda en düşük sıcaklıklar -15 C° derece ile -25 C° derece arasında oldu.




soğuk hava şartlarından tabiki arılarımız daha da çok etkileniyorlar,onun için kışa
kuvvetli koloniler ile girmek her zaman daha avantajlı.


sonbaharda arılarımı kışa hazırladıktan sonra gelecek sene için bazı hazırlıklar yapma zamanı gelmişti,
kış aylarına bıraktığım işlerimden biride temel petek hazırlamak oldu.

Kendi arılarımın kabarttıkları mumları eriterek arı mumlarımı tekrar kullanma imkanım oluyor,
mumlarımda Varroa mücadelesinde kesinlikle organik asitler kullandığım için mumlarım kalıntısız
ve arı hastalıklarından uzak çok şükür.


arı mumları erimeye devam ediyor,



temel petek kalıbında döktüğüm ilk temel petek,dökülen mumun sıcaklığı
75 C° derece ile 80 C° derece olmasını sağlarsanız mum soğuduğunda küçülmez yani çekmez.



böylelikle bir iki adet derken temel petekleri döküyoruz.



temel petek,


istediğim ölçülerde kullandığım temel petek,



arılarımızın ürettiği bu mükemmel ürünü mum kurtlarına yem yapmıyalım,kuvvetli kolonilerde
mum kurdu barınamadığı gibi görünen kurtlar da imha ediliyorlar,bizler arıcı olarak
arı mumlarını mutlaka uzun zaman kullandıktan sonra yani 2 ile 3 sene sonra peteklerin karardığı zaman
kovanlardan almamız gerekiyor,böyle karamış peteklerin gözleri her yavru arı çıkışında biraz daha daralıyor
ve sonuç olarak küçük arılar dünyaya geliyor ve arı hastalıklarının başlangıçı oluyor.

Arılarıma mümkün olduğu kadar her sene yeni mum ördürmeye çalışıyorum,en azından balllıklarıma
mutlaka katın ortalarına 2 veya 4 adet kabartılmış petekleri geçen seneden kalma tabiki yerleştiriyorum,böylelikle nektar akımın da bal stoklamaya ortlardan başlayarak katın dış kısmında bulunan
temel petekleride bir kaç gün içinde hemen kabartıyorlar.

Böylelikle yeni petek muma stoklanan bal mükemmel hijyen ortamda üretilmiş oluyor.


temel petek üretiminden sonra kış aylarına bırakılan işlerimden biride yeni sezon için gereken çıtalar oldu,
her sene yeni çıta hazırlayarak suni bölmelere ve bala çalışan kolonilerime gerektiği kadar dağıtırım.


Zander ölçülerinde çıtalarım,telleme işlemini sonra yapacağım,


öncede belirttiğim gibi bu sene kış çok şert geçti hatta devam ediyor diyebilirim,



 ağaçkakan kuşu bu sene iki kovanıma zarar verdi,
bu yüzden kovanlarımın üzerlerine ağ gererek önlem almış oldum.

Bundan sonra gelecek olan soğuk hava şartlarında yeterince arı miktarı olmaz ise koloni
yavru alanını bırakamıyor üşürler diye ve hemen yanında bulunan ballı çıtaya bile uşalamıyorlar ve soğukta açlıktan sönebiliyorlar onun için koloni miktarı çok önemli,bal stokları mükemmel olsa bile arı miktarı çok önemli.

Yavru faliyetine başlayan bir koloni ise kovan içinde gereken sıcaklığı yani 35 C° dereceyi sağlayabilmesi
için büyük enerji harcıyor ve enerjiyi sağlaması için de bal tüketiyor,onun için bal stoklarına
çok dikkat etmek gereklidir.

Sonbaharda kuvvetli geşilen koloniler bu yüzden bahar da erken yavru faliyetlerine başlayacaklarından
bal stokları daha erken bitebilir ve açlıktan sönebilirler,güneşli güzel bir gün koloniyi fazla rahatsız etmeden
hızlı bir şekilde bal stokları kontrol edilebilir.

Aşırı soğuklarda ise kovanı açmadan tek elimiz ile kovanı arkasından tutarak hafifce arka kısmını yukarı kaldırarak tartabiliriz,kovan hafif ise bal stokları az veya bitmiş sayılır,hafif ağır ise besinleri var
diye değerlendirebiliriz,bu yüzden sonbaharda kovanların kış beslemesi bittiğinde kovanları
elimiz ile tartarak tahminen ağırlıklarını öğrenebiliriz.

Tabiki yaylı veya digital terazi ile de bu işlem yapılabilir.



Soğuklar halen devam ediyor,
inşallah en kısa zamanda havalar ısınınca arılarımıza kavuşuruz.

Hepinize Selamlar Saygılar,
hayırlı sezonlar.