Selam arı dostları,
Mart ayının başlarındayız ve çok şükür arılığımda
şimdilik zayiat yok, hepsi yaşıyor maşallah.
Resimler herzamanki gibi uyguladığım arıcılığı
gösterir ve yıl boyunca bütün çalışmalarımı bloğumda
sizler ile paylaşmaya çalışıyorum.
Benim arıcılık çizgim belli :
Bahar ayları
kuvvetli kolonilerin ilk uçuşu ve
besin kontrolleri yapılır,
peşinden ballık atma,
onun peşinden ilk hasat,
belli bir zaman sonra bir hasat daha
yani ikinci hasat,
peşinden ilk varroa mücadelesi,
sonra hafifden kolonileri besleme,
ikinci varroa mücadelesi ve
kış stoklaması olarak kolonilerime son defa
kış beslemesi yapıyorum,
yavrusuz bir zamanda da
yılın en son Varroa mücadelesini yaptıktan sonra
kolonilerimi bahara kadar rahatsız
etmiyorum.
hava şartlarımız halen düzelmedi,
güneşin sıcaklığı ile arılarım biraz olsun polen
taşımaya çalışıyorlar,
güneş kaybolduğunda ise aşırı soğuk oluyor,
yavru bakımı çoktan başladı arılar için polen çok önemli,
polen yoksa yavruda yok demektir.
hava soğuk ama maşallah arılar güneş kaybolana kadar
polen taşımaya devam ediyorlar.
Apimaye termo kovanlarımda koloni gelişimi
güzel gidiyor.
hatta bazı kolonilerden fazla kış besinlerini
kovandan geri aldım,
bu çerçeveler besini az olan kolonilere verilecek,
bu çerçevede aynen besini olmayana dağıtılacak,
önceki paylaşımlarımda da belirttiğim gibi
bu çerçeveler arıların kış besinidir ve doğada
nektar akımı başladığında kovandan çıkartılır.
Kovandan aldıktan sonra, ne oluyor bu çerçevelere ?
diye soran olursa,
kolonilerimi suni bölme yaptığımda
bu çerçeveleri kullanıyorum yani tekrar
arılarıma vererek değerlendirmiş oluyorum.
Kovandan çıkarılmadığı zaman arıcı kendisini kandırmış olduğu
gibi bal diye satar ise başkasınında günahını kendi üstüne alır,
günah tanımıyorsa elbet bir gün hesap soran olur.
Benim bu konuda içim rahat,
gerektiği gibi arıcılık yapmaya çalışıyorum.
Dadant ölçüsü olan kovanlarımda yavru faliyetleri
iyi gidiyor.
Objektife elim deymiş galiba resim net çıkmamış,
kolonilerde yavru faliyetleri büyüdükce
besin tüketimide çoğalıyor bu yüzden bizim sonbaharda
kolonilere yüklediğimiz kış stokları normal şartlarda Nisan ayının
ortalarına kadar yetiyor.
bölme arılarım için aldığım kutuları bölme tahtası olarak
kullanmayı düşündüm, iki görevi birlikte yapacaklar artık.
Sıvı besin sızmaması için içini sıvı mum gezdirdim.
bunun için mum erittim,
alt kısmında tencerenin içinde kaynayan su var,
kaşık yardımı ile sıvı arı mumunu kutunun içine döküyorum
ve köşelerinden sıvı mumu gezdiriyorum, açıklık var ise
mum kapatıyor ve böylelikle sızma olmuyor.
Bu uygulamayı kendi yaptığınız kutularda
rahatlıkla uygulayabilirsiniz.
resimde görünen kutularda suni oğul yapılabiliyor,
bölme yapılabiliyor,
en önemlisi ise izole bölgeye çiftleştirmek için göndereceğiniz
kutularda yabancı erkek olmaması gerekiyor bu yüzden
böyle bir kutu kullanarak erkek arıları süzme işlemi
yapabiliyorsunuz.
huni görevi yapan kısmın açılan yeri,
böyle açılıyor,
resimde ana arı ızgarasıda görülüyor,
genç arılar silkelendiğinde oradaki ana ızgarasından kutu içine
giriyorlar ve erkekler dışarda kalıyor,
böylelikle kutulara erkek arı girmesi engelleniyor.
bir başka modelde üstünden şurup beslemesi
yapılabilmesi için büyük delik konumuş.
bu modelde huni görevi yapan kısım biraz değişik,
basit ama arıcılık için çok faydalı bir kutu,
ayriyeten yandan hava sirkule etmesi için telli kapak,
7 çerçeve alıyor içi,
kutu ve kapağı,
örnek olarak resimleri paylaşıyorum,
elinden marangozluk gelenler var ise
rahatlıkla kendileri yapabilirler.
ağaçtan oğul mu alınacak bu kutu ile rahatlıkla alınır,
son hasat yapıldıktan sonra ballıktaki arıları mı
değerlendireceksin suni oğul yöntemi ile silkele içine
kafesede çiftleşmiş anayıda ver içine aç kafesin kek bölümünü
üç gün serin ve karanlık bir yere bırak kutuyu,
bu arada tepedeki delikten sıvı besleme yapılmalı bu üç gün,
üç gün sonra normal kovana on adet temel petekli
çerçevelere dök hepsini ve sıvı beslemeye devam et,
varroa mücadelesi yapılmış genç dinamik kolonileri
kışa hazır, harika bir yöntem.
Silkelenen arı miktarı terazide 1.5 kg olması gerekiyor.
resimdeki kutunun altıda telli ve varroa
çekmeceside bulunuyor.
zamanı geldiği için bodur elma ağaçları budandı,
bodur ağaçların budanması daha değişik,
normal büyüyen ağaçlar gibi olmuyor.
bodur ağaçların
her yıl aynı miktarda meyve vermesi için
budanmaları şart.
Hayırlı sezonlar diliyorum,
Selamlar Saygılar.
şimdilik zayiat yok, hepsi yaşıyor maşallah.
Resimler herzamanki gibi uyguladığım arıcılığı
gösterir ve yıl boyunca bütün çalışmalarımı bloğumda
sizler ile paylaşmaya çalışıyorum.
Benim arıcılık çizgim belli :
Bahar ayları
kuvvetli kolonilerin ilk uçuşu ve
besin kontrolleri yapılır,
peşinden ballık atma,
onun peşinden ilk hasat,
belli bir zaman sonra bir hasat daha
yani ikinci hasat,
peşinden ilk varroa mücadelesi,
sonra hafifden kolonileri besleme,
ikinci varroa mücadelesi ve
kış stoklaması olarak kolonilerime son defa
kış beslemesi yapıyorum,
yavrusuz bir zamanda da
yılın en son Varroa mücadelesini yaptıktan sonra
kolonilerimi bahara kadar rahatsız
etmiyorum.
hava şartlarımız halen düzelmedi,
güneşin sıcaklığı ile arılarım biraz olsun polen
taşımaya çalışıyorlar,
güneş kaybolduğunda ise aşırı soğuk oluyor,
yavru bakımı çoktan başladı arılar için polen çok önemli,
polen yoksa yavruda yok demektir.
polen taşımaya devam ediyorlar.
güzel gidiyor.
kovandan geri aldım,
bu çerçeveler arıların kış besinidir ve doğada
nektar akımı başladığında kovandan çıkartılır.
Kovandan aldıktan sonra, ne oluyor bu çerçevelere ?
diye soran olursa,
kolonilerimi suni bölme yaptığımda
bu çerçeveleri kullanıyorum yani tekrar
arılarıma vererek değerlendirmiş oluyorum.
Kovandan çıkarılmadığı zaman arıcı kendisini kandırmış olduğu
gibi bal diye satar ise başkasınında günahını kendi üstüne alır,
günah tanımıyorsa elbet bir gün hesap soran olur.
Benim bu konuda içim rahat,
gerektiği gibi arıcılık yapmaya çalışıyorum.
Dadant ölçüsü olan kovanlarımda yavru faliyetleri
iyi gidiyor.
besin tüketimide çoğalıyor bu yüzden bizim sonbaharda
kolonilere yüklediğimiz kış stokları normal şartlarda Nisan ayının
ortalarına kadar yetiyor.
bölme arılarım için aldığım kutuları bölme tahtası olarak
kullanmayı düşündüm, iki görevi birlikte yapacaklar artık.
Sıvı besin sızmaması için içini sıvı mum gezdirdim.
bunun için mum erittim,
alt kısmında tencerenin içinde kaynayan su var,
kaşık yardımı ile sıvı arı mumunu kutunun içine döküyorum
ve köşelerinden sıvı mumu gezdiriyorum, açıklık var ise
mum kapatıyor ve böylelikle sızma olmuyor.
Bu uygulamayı kendi yaptığınız kutularda
rahatlıkla uygulayabilirsiniz.
resimde görünen kutularda suni oğul yapılabiliyor,
bölme yapılabiliyor,
en önemlisi ise izole bölgeye çiftleştirmek için göndereceğiniz
kutularda yabancı erkek olmaması gerekiyor bu yüzden
böyle bir kutu kullanarak erkek arıları süzme işlemi
yapabiliyorsunuz.
resimde ana arı ızgarasıda görülüyor,
genç arılar silkelendiğinde oradaki ana ızgarasından kutu içine
giriyorlar ve erkekler dışarda kalıyor,
böylelikle kutulara erkek arı girmesi engelleniyor.
yapılabilmesi için büyük delik konumuş.
ayriyeten yandan hava sirkule etmesi için telli kapak,
elinden marangozluk gelenler var ise
rahatlıkla kendileri yapabilirler.
son hasat yapıldıktan sonra ballıktaki arıları mı
değerlendireceksin suni oğul yöntemi ile silkele içine
kafesede çiftleşmiş anayıda ver içine aç kafesin kek bölümünü
üç gün serin ve karanlık bir yere bırak kutuyu,
bu arada tepedeki delikten sıvı besleme yapılmalı bu üç gün,
üç gün sonra normal kovana on adet temel petekli
çerçevelere dök hepsini ve sıvı beslemeye devam et,
varroa mücadelesi yapılmış genç dinamik kolonileri
kışa hazır, harika bir yöntem.
Silkelenen arı miktarı terazide 1.5 kg olması gerekiyor.
resimdeki kutunun altıda telli ve varroa
çekmeceside bulunuyor.
zamanı geldiği için bodur elma ağaçları budandı,
normal büyüyen ağaçlar gibi olmuyor.
her yıl aynı miktarda meyve vermesi için
budanmaları şart.
Hayırlı sezonlar diliyorum,
Selamlar Saygılar.
