6 Mayıs 2014 Salı

500 ` üncü yayın, maşallah zaman ne kadarda çabuk geçmiş :)


Selam arı dostları,
Blogumun 500 üncü yayınını sizler ile paylaşmanın
 sevincini şükürler olsun siz arı ve
doğa dostlarım ile paylaşmanın 
gururunu yaşıyorum.




resimde görünen Dadant kovanlarımı ana arı 
üretiminde kullanmayı düşünüyorum.

Taban olarak Apimaye ergonomik ahşap kovan tabanı
kullanıyorum, kovan girişlerinin iki adet ayrı girişleri olduğundan
iki küçük ruşet gibi kullanılabiliyor.



kovan girişleri ayarlanabilir olması çok avantajlı,
çünkü küçük kolonilerin savunması zayıf olduğundan
girişler dar tutulmalı.



kovan girişini bekleyen bekci arı 
kendinden nasılda  emin duruyor :)



Dadant kovanımın kuş bakışı görünümü böyle,
ortasında bölme tahtası bulunuyor ve
her gözde beş`er adet Dadant çerçevesi var.



çerçeve arasındaki mesafeyi nikel kabara ile
sağladım.

Googlede ismini arattım kabara deniliyormuş,
doğrumu, yoksa ismini bilmiyorum,
burada koltuk civisi diyorlar.



Konik kabara 7 mm yükseklikte,



Nikel konik kabara,


Dadant çerçevesi,


12 lik Dadant kovanımı Ana üretimi için
hazırladım.


Çoğunluğu kapalı gözlü yavru çerçevelerinden oluşuyor ama
 az miktarda larvalı köşelerde var,
bu larvalardan yaptıkları ilk ana arı memelerini 
bozmamız gerekiyor.

Sonra istediğimiz şekilde ıslah edilmiş kaliteli Larvaları
verdiğimizde, kontrollü ana arı üretimi
yapmış oluyoruz
.


karahindiba çiçekleri tohuma kaçtılar,


çimenlerin aralarında halen çiçekler bulunuyor,
fakat arılar bu çiçeklere pek uğramıyorlar.


nektar toplayan bir işci arı,


bu yıl sezon bir tuhaf geçiyor zaten,
bir an her yer çiçek açtı şimdileri ise büyük bir
boşluk oluştu.

Arılar yaklaşık bir hafta soğuk hava dalgasına 
yakalandılar ve dışarıya çıkamadıkları için
mecburen hazır bal stoklarından tükettiler.


bana ve arılarıma ayrılan küçük bir tarlayı
 ekmeye karar verdim.

Geçen sene buraya faselya ekmiştim,
bu sene çiçek çeşitlerini denemek istiyorum.


çiçeklerden biri Hardal çiçeği,


tohum ekme aparatı için miktar az olunca
eski usül elimizle ekmeye karar verdik,
iyide oldu :)


tarlanın yarısı hardal bitkisi ekildi ve
tırmıklandı.


çiçek karışımından oluşan tuzluklara sıra geldi,
yabani çiçekler diye yazıyor pakette,
içinde çimen yokmuş.


ikinci pakette ( tuzluk )
Yaz çiçekleri karışımıymış,
yine çimensiz.


Japon çiçekleri karışımı,


Köy çiçekleri karışımından oluşan bir paket daha,
yaklaşık 100 m2 için yetecek kadar tohum
bulunuyor içinde.


kırlarda çiçek halen var ama nedense arılar
bu çiçekleri fazla ziyaret etmiyorlar.


doğada sarı renkteki çiçekler ayrı bir güzellikteler.


dört yapraklı yonca :)


şans getirmesi için ekstra büyük boy,


ne olduğunu bilmediğim bir bitki,


ama harika görünüyor,


kirazların durumları böyle,


armutlar,


güneş yüzünü gösterdiğinde,
termo kovanlarımda arı uçuşunu izlemek
 gayet güzel.


maşallah polen akımıda güzeldi,


bahçemizde bulunan bu büyük kafalı çiçeği
TV de izledim ama ismini bilmiyorum.


çiçeği açmak üzere,


çiçeği açıyor,


çiçeği açmış hali böyle harika görünüyor,
her yıl tekrar kendiliğinden çıkıyor.


çilek çiçekleri,


geçenlerde TV de bir yarışmada çilek çiçeğinin rengini
sormuşlardı.

Beyaz mı ?
Pembe mi ?
Kırmızı mı ?

acaba hangisi ?


çilek tarlası,


 kocaman bir tarlaya ekilen ve ismini bilmediğim
 bir bitki daha,inşallah açan çiçeği vardır.


bezelye olması tahminimiz var ama tam olarak
bilemiyoruz.



böğürtlenler tomurcuk oluşturmuşlar,
inşallah sezon iyi geçer.


arıcı olarak hiç bir şekilde işime yaramayan
yeşil kırmızı kıvırcıklar.


sabit arıcılık yaptığınızda etrafınızdaki 
çiçekli bitki örtüsü ile yetinmeniz gerekiyor.


bahar balı halen kovanlarda,
hasat yapmıyorum.


verdiğim temel peteklerin çoğunu kabartmışlar,


fakat soğuk havaların etkisiyle tekrar bal tüketimi
olmuş, yani bal stoklanmamış tüketilmiş.


sırlanma yarım kalmış,
bunada şükür, 
ıhlamur ve böğürtlenler açtığında
inşallah açık ve boş yerleri tamamlarlar.

Nektar boşluğunda,
doğal bala karışmaması için tabiki şurup vermiyoruz,
içimiz bu konuda rahat.

Varroa mücadelesi ise baharda doğal yöntemler ile yapılmalı,
yani erkek çerçevesi keserek,
yıllardır uyguladığım başarılı bir yöntemdir ve bu şekilde de
Varroa zararlısı ile mücadele edilebileciğini önceki
yıllarda olduğu gibi bolca paylaşımlarım
olmuştur.

İlaç ve Organik asitler kesinlikle bahar aylarında
kullanılmamalı !

Bahar balı zaten almıyorum,
o zaman kullanabilirim diyenler,
sonbaharda doğru dürüst mücadele yapsaydınız,
bahar aylarında zaten gerek kalmıyordu.


Bahar aylarında gelişmeye çalışan kolonilerinizi
Formik asit ile gelişmelerini durduruyorsunuz,
formik asit larvalara bahar aylarında 
zarar veriyor yani yakıyor.

Formik asit zamanında kullanılmalı,
sonbaharda son hasat yapıldıktan hemen sonra
uygulandığında kışa sağlıklı koloniler ile
girersiniz,doğrusuda budur.


Erkek yavru gözlerine giren Varroa zararlısını,
gözler kapandığında keserek tuzak kurmuş oluyoruz,
böylelikle doğal yöntemler ile Varroa zararlısına
karşı doğal, ilaçsız mücadele etmiş oluyoruz,
bundan daha iyisi olabilir mi acaba ?

Sezon boyu bir kaç defa erkek çerçevesi keserek
mücadeleyi uyguladığınızda yıl sonu Varroa miktarını
% 50 imha etmiş oluyorsunuz.


Bütün arı dostlarına,
hayırlı,
bol ballı,
bol kazançlı,
bereketli bir sezon 
geçirmelerini diliyorum.

Selamlar Saygılar.