26 Mart 2012 Pazartesi

Doğa ve Bal arıları...



Selam arı dostları,
Hava sıcaklıkları halen devam ediyor maşallah,arılarımızın durumlarına gelince kısaca şöyle anlatayım.

Doğada az miktarda çicek açıyor bunlardan bazıları arılarımızın 
az da olsa nektar ve polen toplamalarına yetiyor ama 
dediğim gibi doğada fazla çicek açmadığı için yabancı arılıkların arıları devamlı kovanları rahatsız ediyorlar onun için koloniler
ne kadar kuvvetli olurlarsa olsunlar doğada daha fazla çicek açmasını beklemek zorundayız onun için kovan girişleri halen dar tutuluyor.

Doğada açan çicek miktarı çoğaldıkca ve Nektar akımı hızlandıkca
kovan girişleride genişlemeye devam edebilir,
kovan altı telli olanlarda  ise havalandırma amaçlı çekmece
alınarak aşırı sıcak havalarda hava sirlulasyonu sağlanabilinir.


güneşin arılarıma olan etkisi çok güzel,



polen ve az miktarda nektar geliyor kovanlara,
bahar balını alabilmek için kışa kuvvetli koloniler ile
 girmek gerekli.


doğada fazla çicek olmasada şimdilik yetiyor,



geçe ve gündüz sıcaklık farkı halen büyük onun için
kolonilere dikkat etmek gerekli.




çilek tarlası,



monokültür arılar için hiç iyi değil ama ne yapalım yakınlarda başka
yerimiz yok,bahcemiz bu konuda daha uygun ama
 bize uzak kalıyor.


doğada miktarı az Ballı Baba çicekleri görebiliyorum,


mutlu Horoz,


her sene uygulanan ağaç budama kursu,
ben kendim tarihini unutmuşum arılığımda ballıkları koyarken
gördüm o gün budama kursu olduğunu.

Üçüncü Katları kovanlara verir vermez kursa katıldım,
bodur ağaçlar bilindiği gibi daha başka budama yapılıyor normal ağaçlar gibi budandığında meyve ağırlığından dlları kırılabiliyor.



onun için gövdeye yakın budanıyor,
ve her sene budanıyor.



ağaçları budayan ve kursu veren arkadaş bu konuda uzman,




tomurcuklar patlamak üzereler,


bildiğim konuları biliyorum diye tekrarlamamak benim
 görüşümde yok,her sene uygulamalı budama kurslarına katılmaya çalışıyorum.

Yukarıda görünen kiraz ağacını ben kendim aşılamıştım seneler önce
aşı kaleminin kalınlığı kurşun kalem kalınlığında ya vardı ya yoktu,
şimdi ise büyük bir ağaç görünüşünü aldı.

Kiraz ağacını budama kurslarında öğrendiğim gibi kesmeye çalıştım
ve sonuç olarak istediğim gibi oldu,kiraz ağacının yan dalları kalınlaştıkca daha güzel forma girecek ve böylelikle
meyveleri ve bakımı daha sağlıklı olacak inşallah.




genç ağaçların yönlendirme budamasını ben dalların dış kısmında kalan gözlere aktararak uyguluyorum.

Yukarıdaki resimde de göründüğü gibi önce dış kısımda kalan
göze aktarılmış oradan yeni sürgün dal çıkmış daha sonra yukarıda
yine dış kısımda kalan göze aktarılmış ve ağaç dalı yine
dış kısma doğru sürgün vermiş böylelikle ağacın üst kısmını
istenilen görüntüye budama tekniği ile sağlamış oluyoruz.


kiraz tomurcukları ortadaki sivri olanı yaprak tomurcuğu
dış kısımdaki tombul olanları meyve tomurcukları.



genç kiraz ağaçların her sene meyve tomurcukları çoğalıyor,
maşallah.

geçen sene diktiğimiz bodur meyve ağaçları çok hoşumuza gittiği için bu yıl da yine bodur armut ve erik ağaçları dikme kararı alındı.


bodur armut ağacı,



senenin ilk mangal sefasını güzel hava şartlarından dolayı yapmış oluyoruz,ızgaraya konulan şişler tavuk etinden kolosterini az ve sağlıklı.



doğada insanın iştağı daha da açılıyor nedense,
Allah herkese nasip etsin.



ailecek bahcemizde güzel bir gün geçirdik çok şükür,
çocuklarımıza doğayı sevmeyi ve korumayı öğretmemiz şart.




büyük elma ağacımız,


bu kovanın girişini fare kovana girmek için biraz kemirmiş
resimde de görünüyor.

Arılar uçmaya başladığında bütün olumsuzluklar unutuluyor,
yeterki arılarımızın vızıltısını duyalım.


Hayırlı sezonlar arı dostları.