Selam arı dostları,
Çok şükür son bal hasatımıda yapmış oldum
ve peşinden hemen kolonilerin bakımına başladım.
Arılarıma nasıl bakım yaptığımı geçmiş senelerde
paylaştığım haberlerden okuyabilirsiniz,Almanyada
her arıcının yaptığı bakımlar yaklaşık aynısıdır,
çünkü bizler Arıcılık birlikleri ve üniversitelerin
birlikte çalıştıkları varroa konzepti adında yürütülen
sonbahar bakımlarını hep beraber uyguluyoruz,
sonuçları gayet başarılı olan uygulamaları
bütün arıcılar kullanıyor.
Benim uygulamalarım ise bulunduğum
Baden-Württemberg eyaletinde uygulanan
Varroa konzeptidir yani varroa paraziti
ile nasıl başa çıkılır onu anlatıyor,bende sizlere
uygulamalarımı bire bir aktarıyorum.
Almanyada varroaya karşı kullanılan ilaçların
büyük bir kısmı şimdi arıcılar tarafından
kullanılmıyor nedeni ise varroa parazitinin
bu ilaçlara karşı olan bağışıklık kazanmasından
dolayı tesir etmemesidir.
Sonuç olarak uzun yıllar kullanılan bu ilaçların
sayesinde daha dirençli ölmeyen varroalar ortaya
çıkmıştır ve sonbahar bakımları istenilen sonuçlar
vermemiştir sonuç olarak büyük miktarda kışın koloni
sönmeleri kaçınılmaz olmuştur,
onun için Arıcılar birliklerinin ve Üniversitelerin
birlikte çalışmaları sonucunda Varroa mücadelesinde
Organik asitlerin kullanılmasında karar verilmiştir,
Organik asitlere karşı varroa hiç bir şekilde bağışıklık
sağlayamıyor ve varroalar başarıyla imha edilmiş
oluyor,uzun yıllar kullanılsa dahi varroa asitlere
karşı bağışıklık sağlayamıyor.
çiftleştirme kutularının içi yeni çıkan arılardan dolayı
baya daraldı,bende besleme kutusu tarafını çıkararak
içine iki adet minik çıta daha yerleştirdim.
Çiftleştirme kutularının aniden gelişen arı
kolonisi için uzun zaman içinde barındırmak
pekte uygun olmadığını böylelikle
görmüş olduk,kutunun içi hemen
daraldı.
gelecek sene için hazırladığım genç ana arılar,
bu çiftleştirme kutularındalar şimdilik,
daha sonra kolonilere dağıtılacaklar.
İlk baharda en erken atağa geçen koloniler ise anası
genç olan koloniler olduğundan,en geç iki senede
bir ana arı değişimi tavsiye edilir.
Bu arada Ana arının dünyaya geldiği sene sayılmaz.
Arılarımın ilk bakımlarını yapmış oldum çok şükür,
amaç zaten arıların üstündeki varroa parazitlerini
asitlerin sayesinde ilk darbe ile dökmekti,kovan içinde
arıların üstünde ve kapalı gözlerde başarı sağlayan
Formik asit büyük bir kısmını imha etmiştir zaten,
varroalar kış arılarına tehlike oluşturamazlar,
sağlıklı kış arılarının önemi şimdi çok büyüktür.
sezon sonuna doğru ben kendim koloni bölmüyorum,
önceki yazılarımda da belirttiğim gibi,şimdi kalabalık görünen
koloniler bir den miktarlarını azaltırlar onun için kışa
güçlü koloniler ile girilmesi tavsiye edilir.
Zayıf koloniler bakımları başlamadan önce birleştirilir,
çünkü yapacağımız bakım masrafları 20 zayıf koloniye
değilde,zayıfları birleştirerek 10 güçlü koloniye
yapıldığında hem ilerde ayrı masraf açmıyor,
hemde güçlü koloniler kıştan daha iyi çıkıyor onun için ana arısı
iyi olmayan kolonilerin ana arısı imha edilerek,
iyi kriterlerde olan ve istenilen özellikleri olan genç
ana arılar bırakılarak daha sağlıklı koloniler
kışa hazırlanması tavsiye edilir.
Önümüzdeki günler nektar akımı baya azalacağından,
kovan altı tel olanlar açık bırakabilirler ama kovan girişinin
genişliği 8 cm kadar daraltmaları tavsiye edilir.
Kovan altı tel olan koloniler ise aşırı sıcaktan
etkilenmeden kovan girişlerini yağmalanmaya
karşı koruyabiliyorlar.
Kolonilerde yağmalanma tehlikesi sıvı besleme
verimi sırasında olduğundan,çok dikkat edilmesi
gerekiyor.
O yüzden ben şimdilik kek veriyorum,
kekin arılar tarafından yavaş yavaş alındığından
hem onlara uğraş oluyor hemde dışarıdan nektar akımı
oluyormuş süsü vererek ana arının yumurta atmasını
sağlamış oluyorum ve yağmalanma tehlikeside
minimuma inmiş oluyor.
Bu yıl paylaştığım uygulamalarım ve teknikler,
ülkemiz arıcılığına biraz olsun katkım olduysa eğer
ne mutlu bana.
Telli kovan altı önümüzdeki yıllar
büyük konu olacak gibi,kullananlar sağladığı
avantajları ve özelliklerinden memnun kalmıştır
umarım,ilk başta kışın meydana gelen kovan içi
rutubetini ve çıta küflenmelerini önlemiş oluyoruz,
kovan içi rutubeti ile birlikte nosema
hastalığı problemide inşallah ortadan kalkmış olacak,
arıların kışın insanlar gibi üşümediğini,
onların salkım halinde olduklarında soğuklara
karşı dayanıklılığını
denediğiniz zaman görebileceksiniz.
Paylaşımlarıma önem veren bütün arı dostlarına
çalışmalarında başarılar dilerim.
Selamlar Saygılar.
26.Temmuz Akşamı berat kandili
şimdiden hepinizi kutluyorum.
Berat Kandiliniz
Mübarek olsun.
