31 Ağustos 2013 Cumartesi

Bal dinlendirme ve kavanozlama işlemleri,paslanmaz malzeme ile çalışılması şarttır...


Selam arı dostları,
Bu yılın hasatı olan ballarımı 2 adet 50 kg lık dinlenme kazanlarında
dinlendiriyorum ve daha sonra kavanozluyorum.

Şükürler olsunki her yıl kendi ihtiyacımız olan doğal balımızı
arılarımızdan temin ediyoruz.


doğal bal,
Böğürtlen ve Ihlamur balı çoğunlukta olan balın rengide
çok koyu oldu bu yıl,her yıl balın renklerinde değişiklik olabiliyor
doğal nasılsa öyle oluyor zaten önemli olanda doğal bal olmasıdır.


baldaki nem oranı ise mükemmel,
nasıl anlaşılır derseniz ?
koyu kıvamda akan bal kananozda aktığı yerde kat kat olması gereklidir aynı resimde göründüğü gibi,
hiç kat oluşturmuyorsa
ve aktığı yerde köpürüyorsa 
nem oranı çok yüksek olduğunu gösterir
 bal ekşir ve tüketilemez.

Böyle balları arıcı olgunlaşmadan hasat yapmıştır ve
nem oranı çok yüksektir,böyle durumlarda bal uzun süre
saklanamaz.

Arıları doğal hallerinde bıraktığımız zaman görüyoruzki
arılarda balın nem oranını depolayabilmeleri için
ve balın bozulmaması için baldaki nem oranını
% 16 ile % 20 arasında düşürdüklerini
ve sırlanmış halde depoladıklarını görebiliyoruz.


bal daki nem oranı tam olgun halde hasat yapıldığında
hiç bir problem çıkarmadan senelerdir
saklayabilirsiniz.

Doğal bal belli bir zaman sonra donabilir yani kristalleşir,
donmuş balı eski sıvı haline getirmek için 
balı kavanoz ile birlikte ılık bir suya koymanız yetiyor,
suyun sıcaklığı 40 C° dereceyi geçmemesi gerekiyor
aksi halde balı kaynar suda kaynatırsanız
balın içindeki vitaminler zarar görür ve bal
amacını kaybeder.

Bu yüzden suyun sıcaklığı 40 C°dereceyi 
geçmemesi gerekiyor,donmuş bal halen çözülmemiş ise
bu işlemi bal sıvı hale gelinceye kadar
 tekrarlamanız gerekiyor.


bal gıda maddesi olduğundan,
hasat ve dinlendirme kazanlarının paslanmaz malzemeden olmasına
özen göstermek gereklidir,iç kısmı boya ile boyanmış sağım makineleri ve paslı kazanlar sağlığa zararlıdır kullanılmaması gerekir.

Arıcı kullandığı ekipmanları her yıl temin etmesi gerekmediği için
bir kerelik bir yatırım yapmalıdır ve paslanmaz malzeme
kullanmalıdır.

Eskiden ülkemizde malzeme yok deniliyordu 
fakat görüyorumki
ülkemizde yok yok artık 
herşeyin en iyisi bulunabiliyor bu yüzden
gıda maddesi üreten arıcılarında paslanmaz 
takımları kullanması şart oluyor.


Bütün arıcı ve doğa dostlarıma,

Selamlar Saygılar sunuyorum,






26 Ağustos 2013 Pazartesi

Sonbahar kış bakımları - Varroa mücadelesi - Kış arılarının önemi....


Selam arı dostları,
Arıcı takvimine göre sezonun sonuna doğru ilerliyoruz,
çok şükür hasatımızı yaptık ve şimdide arılarımızın bakımlarını düzenli bir şekilde yapma zamanı geldi.




hava şartlarımız karadeniz bölgesini aratmayacak kadar
sisli ve yağmurluydu bir kaç gün,
sonbahar geliyorum diyor.


arılığıma geldiğimde kolonilerimde yavru uçuşu başlamıştı
maşallah seyretmesi çok güzeldi.


kolonilerde polen girişi güz zamanı için
 çok iyiydi.


Ağustos ve Eylül aylarında çıkan arılar genelde
kolonileri kıştan bahara taşıyacak olan uzun ömürlü kış arılarıdır,
kış arıları kavramı ülkemizde arıcılara zor gelsede,
yazın bala çalışan tarlacı arılardan farklıdırlar ve
Ağustos Eylül aylarında kış arılarının sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmeleri için bazı işlemleri ve bakımları önceden yapmak gerekir.


kış arılarının dünyaya geldikleri tarihi yukarıda belirtmiştim,
bu tarihlerden en az 21 gün geri sayar isek kış arılarının 
Varroa parazitinden zarar görmemeleri için Temmuz ayının
sonlarında Varroa mücadelesine başlamamız gerekiyorki
arı zararlısı Varroa kış arılarına zarar veremesin,
aksi halde geç kalındığında kış arıları petek gözlerinde 
arı zararlısı Varroa dan büyük hasar görür ve kanatsız
zayıf arıları kolonilerde sıkca görürüz yani geç kalınmış olunur.


Bu kötü duruma gelinmemesi için önceden Varroa mücadelesi
yaparak kolonilerimizin Varroa zararlısından zarar görmelerini
büyük çapta önlemiş oluruz.

Bu yazdıklarım benim bölgem için geçerlidir ve daha
nektar akımında veya hasat yapmak isteyen arıcılar sonbahar mücadelelerine biraz daha geç başlamalıdır.


arılarımızı kışa iyi hazırlar isek,
baharada hiç korkmadan onlara tekrar sağlıklı bir şekilde kavuşabiliriz.

Arıcılıkta hiç Varroa mücadelesi yapmadan kışı geçiren koloni
görmedim,arılarımızın bu arı zararlısına karşı kendisi baş edemiyor
ve bu yüzden biz arıcılar arılarımıza yardım etmemiz şarttır,
Varroa ile mücadele etmez isek 
her yıl büyük koloni kayıpları kaçınılmaz olur.



yavru bakım faliyetlerini kolonilerde bitirmemek için
bakımları çok önemlidir.


bizler hobi olarak arıcılık yapıyoruz,
geçimimizi arıcılıktan da sağlamıyoruz fakat
benim temel prensiplerim bellidir,
kendi ihtiyacımız için doğal bal üretmek ve tüketmektir ve
yasak olan ilaçları kesinlikle kullanmıyoruz.


koloinlerimizi kışa iyi hazırlamamız gerekiyor,


kapalı gözlerden çıkacak olanlar kış arılarıdır onların
değeri bir başkadır ve kolonilerin bahara çıkmalarının
garantisidir.


bu çerçevelere başlangıç olarak 5 cm lik klavuz petek
yapıştırmıştım,koloni doğal petek kabartarak
nerdeyse çerçevenin hepsini gerektiği gibi düzenlemiş.

Çerçevenin orta kısmı kapalı yavru alanı
dış kısmı ise günlük yumurta ve bir kaç günlük Larvalardan
oluşuyor,en üstlerinde ise bal kemerleri bulunuyor.


daha halen petek örme potansiyali olan genç kolonilerde
petek kabartma işlemi devam edebiliyor,resimde göründüğü gibi
eksik olan çerçeve yerine dalak indirmişler.


 boş bırakmaya gelmiyor bu arıları :)


sağlıklı koloniler için bakımlarını önceden planlamak gerekir,


kapalı gözlü yavru çerçevesi,


genç kolonilerimin kovan girişlerini dar tutuyorum,


genç kolonilerin kovan girişlerini savunma güçleri olduğu
halde en ufak bir hatada zincirleme yağmalanma girişimi 
olabiliyor,kendi arılarınız olmasa bile komşu arılıklardaki
arılar sebeb olabiliyor.




diğer kolonilerimde yani ilk yaptığım suni oğul yöntemindekiler
şimdi iki dönem yavru çıkardılar güçlüler çok şükür fakat 
kovan girişlerini yinede tek taraflı çalıştırıyorum,
diğer tarafını ise sünger ile kapatıyorum.

Süngerleri Apimaye Termo kovanlarımda kullandığım gibi
ahşap kovanlarımda da kullanıyorum çok pratiktir
ve her an kullanılabilir.


bazı kolonilerde kovan girişlerini 
daraltmak gerekmiyor.


bu resimden itibaren çok ilginç bir olay oldu,
kovan girişi kontrol ediliyor ve


arka kısmı kırmızı olan bir arı kontrolden geçemiyor,
hemen üç adet bekci arı yabancı arıyı çembere alıyorlar.


ve bekci arılar bırakmıyorlar sebebi ise
o gözlemci arıyı bıraksalar veya kovana kolayca girseydi
kendi kolonisine haber vererek kolayca yağmalanma girişimi
başlayacaktı fakat kovan içine girmesi engellendiği için
yağmalanma tehlikesi olmuyor bu yüzden nektar akımı 
durduğunda mutlaka kovan girişleri daraltımalı veya
arının nüfusuna göre ayarlanmalıdır.


bazı kovanlarımda sünger sağda,bazende solda oluyor.


bazende iki tarafıda açık kalıyor,


ahşap kovanlarımda da işlem aynı,
kovan girişleri dar ama Varroa çekmeceleri altdan açık oluyor.

Bu resimde erkek arıların halen bazı kovanlara
 girip çıktığını görebiliyorum.


baharda budadığımız üzümleri köklendirmeye çalışıyorum,
cinsi Sultan üzümü çekirdeksizmiş.


Arınız,
Balınız bol 
ve 
Bereketli olsun.

Selamlar Saygılar.




24 Ağustos 2013 Cumartesi

Kronik Blog sendromu belirtileri ve tedavisi ...


Selam arı dostları,
kronik blog sendromuna yakalanmış biri olarak ve
belirtileride belli olduğundan tedavisine devam etmekteyim,
Bu blogların paylaşım gücü bence çok güzel ve
kurtulması biraz zor gibime geliyor,
ayrıca bilgi paylaşımları paylaştıkca çoğalır 
kelimeside çok doğru.




Amatörce fotoladığım resimlerimde o anı devamlı hatırlamak 
için fotoluyorum ve benim için her resimin bir özelliği ve
birde manevi değeri oluyor.



güz zamanı saman balyaları,


çorba kabağı,


her yer kabak tarlası oldu,
çiçekleri arılarım için çok faydalı.


yakınımda çiçekci olduğundan ayçiçeğine benzeyen
bu kültür çiçeğinden çok var,


arılarım için polen ve az da olsa nektar kaynağı,


arılar bu çiçeklerden çok faydalanıyorlar,


renkli çiçekler,


beyaz yonca çiçeği yağmur yağdığı sürece
devamlı kırlarda bulunuyor,


doğal böğürtlenler bu yıl büyük oldular,


geçen sene biraz fazla budama yapmıştım bitkiye yaramış 
sanırım meyveleri daha büyük çıktı.


bodur elmalarımız,


çiçekler harika görünüyorlar,


elma ağacı,


maşallah elma ağaçları bu yılda iyi meyve taşıyor,


faselyaların arasına ekdiğim ayçiçekleride boy verdiler,
biraz geç oldu ama hayırlısı bakalım.


kovanlarımın birinde uçuş tahtasının altında ağ kurmuş
resimdeki örümcek,büyüklüğünden dolayı fazla yanaşmadım
beş santim vardır boyu,
yani acıkcası biraz tırstım.



bu kovanın altındaydı örümcek,
ona bir şey yapmadım halen yerinde duruyor,
o da doğanın bir parçası tabiki.



nektar akımı durduğundan kovan girişleri
özellikle iyi korunuyor,


Anne ve Baba tarafı dominant bir Karniyol ana arı
kız kardeşleri ile nerdeyse hepsi aynı görüntüde çıktılar
ne de olsa hepsi F1


F1 Karniyol ana arı,


Apimaye Termo kovanımda üretiğim bir Ana arı,
bakımı çok kolay ve pratik.



mürdüme eriği olarak biliyorum bu erikleri fakat
 Mürdüme nerdedir orasını hep merak etmişimdir,
genelde memleketimde küçük yada orta büyüklükte olurlar
ama olgunları bal gibi tatlı olurlar.

Büyüklerinden de denedim,
yumurta büyüklüğünde olanlarını,
görüntü güzel ama tadı yoktu,
orta boyda olacaklar,
meyve eti,çekirdeğinden kolay ayrılacak
ve sağlıklı olacak.

Resimde görünen mürdüme eriğinin adı jojoymuş
ben önceki haberimde sanırım Yoyo yazmıştım.


çok sevdiğim bir bitkide dikensiz böğürtlen
süper büyük meyvesi oluyor tadı mükemmel
reçel için ideal,tavsiye ederim.


Akvaryumdaki balıklar,


Afrika Malavi gölünden gelmiş bu balıklar
dünyanın her köşesine dağılmış ve akvaryumlarda
zevkle izleniyorlar.


İtalyan dostum Taş fırın ustasıdır 
çimenlerini biçerken rastladım kendisine,


çimen biçme traktörü ile biçmesi demekki
 daha kolay oluyor,


kendisiyle Taş fırın hakkında 
bilgi alışverişi yapmıştık zaten,
işine devam et dostum.


bütün kovanlarımın üstlerini örtmeye karar verdim,
zaten önümüz kış hemde uzaktan göze batmaz.


bu sene suni oğul yöntemi ile Apimaye Termo kovanlarımda 
yeni koloniler oluşturdum,
ana arıları ise ürettiğim yeni F1 karniyol ana arılar.


Blog ve Arıcılık uğraşımı Kronikleşince
Allah C.c sağlık ve sıhhat verdiği sürece devam etmeyi
düşünüyorum.

Bütün Doğa ve Arı dostlarıma,
Selamlar saygılar.

Blogunuzu güncellemeyi unutmayınız Lütfen !