30 Ocak 2011 Pazar

Arıcılık ile ilgili bilgi paylaşımı....

Selam arı dostları,
Hava şartlarımız çok sert geçiyor ve bu fındık püsküllerini
resimlerken hava sıcaklığı -2 C° ile -5 C° derece arasıydı.

Kar yağması durduğu halde kuru bir ayaz var,
güneş çıktığında bir kaç derece sıcaklık yükselsede
sıfırın üstüne çıkmıyor ve geceleri -10 C°dereye kadar
sıcaklık düşebiliyor.





arılarım soğuktan çıkamıyorlar ama çıktıklarında
karşılaşacakları ilk polen kaynağı resimdeki
erkek fındık püskülleri olacak.

Arılarımın aktif arı uçuşunda toplayacakları fındık
poleni yavru bakımında büyük rol oynuyor ama
resimde görünen fındık ağacı yabani ağaç olduğundan
hiç kimse ona fındık kurdu için kimyasal pestisitler
kullanmayacak haliyle arılarımı zehirlemiyecek.

Fındık ilaçlaması yapılan bölgelerde mutlaka
fındık sahipleri ile kontak kurmak gerekir
ve hiç kimsenin zarar görmemesi için
çareler bulunması en uygunudur.





arılarımız için ikinci faydalı polen kaynağı ise
bu söğüt cinsidir,resimde görünen kısmı daha çicek
açmamış hali.

Püsküllerinden sarı renkte polenleri çıkarak
arılarıma mükemmel polen kaynağı sağlıyor.






söğüt ağacı





hava şartları halen soğuk olduğu için kolonilerde
fazla aktivite yok.






kovan altından hava sirkulasyonu
kovan içi rutubet olmaması için şart,
arılar soğuktan bilindiği gibi zarar görmüyorlar.






diğer kovanlarımın arka kısmı açıldığından
kovan altı rahatlıkla görülebiliyor.

Kış arılarının önemi bir kere daha öne
çıkıyor böylelikle,
yoksa kovan altı ve girişi ölü
arılardan görünmez hale gelirdi ama yukarıdaki
resimde de göründüğü gibi ölü arı miktarı baya az
çünkü salkımda olan arıların çoğunluğu kış
arılarından oluşuyor.


Telin üstüne düşen ölü arılar ve mum kırıntıları
az miktarda görülebiliyor,burada da göründüğü gibi
kovan içi rutubet olmamış yere düşen ölü arılar
küflenmemiş kuru haldeler.

Modern arıcılık konusunda çok önemli noktalar
barındıran bu bilgiler Nosema gibi bazı arı
 hastalıklarınada çare olarak bakmak gerekir.






kovanlarımın altından kovan içine yeterince miktarda hava
sirkule edince,örtü bezi olarak kullandığım naylonlar
hiç bir şekilde kovan içine rutubet yapmıyor.


Varroa çekmeceleri,
tel tabanlı kovanlar,
iki katlı kışlatma,
sonbahar koloni bakımı,
organik asitler,
sonbahar koloni beslemesi,
ve kış arıları gibi önemli
konulara devamlı işlememiz gerekli olduğuna
inanıyorum.






25 Ocak 2011 Salı

Soğuk hava geri geldi,kuru ayaz var haftaya -10 C° derece olacakmış....

Selam arı dostları,
Hava sıcakılığı yine düşerek - 4 C° derece ile -10 C° derece
arasında geçiriyoruz.

Arılarım yüksek bir bölgede olduğundan rüzgar estiğinde
hissedilen soğukluk gerçek soğukluktan iki katına çıkıyor.


kovanlarımın çekmeceleri içinde olduğu halde
2 cm yükseklikte ve kovan genişliğinde bir açıklık oluyor,
buradan giren temiz hava ile kovan içi nem ve rutubet
yapmıyor.



resimde de göründüğü gibi kovan altında bulunan
taban teli görünüyor,telin üstünde ise arılarım kışlıyor.




çekmeceyi çıkarıp ters çevirdiğimde ise aşşaya doğru
bükük olan kısım yukarı gelerek kovan altını tam kapatıyor,
ama tam kapatmaya gerek yok tabiki.

Kovan içinde nem ve rutubet arılar için kuru soğuktan
daha kötü.




su soğuktan buz tutmuş,




bu yıl kar erken yağmaya başladığından,kar örtüsü
her yeri kapladı ve kuşlar aç kaldılar.
Onun için senelerdir hiç başıma gelmeyen bir durum
bu yıl benide buldu,ağaçkakan kuşu ve bir cins
çalı kuşları kovanlarımı rahat bırakmadılar.




kovanlarıma daha fazla zarar vermemeleri içinde
üstlerine ağ germiştim,bu seferde kovanların altında
bulunan sehbaların altına giremeyen kedilerden
ve atmacalardan faydalanan
fareler delik deşik etmişler toprağı,kışın
aktif olmadıklarını sanıyordum ama karın altından bile
yol açarak istedikleri yere kadar gitmişler.

Kış mevsiminde fareler kovanlardan başka besin
bulabilecekleri fazla seçenekleri olmadığından
kovanlarınızı farelerin girmemesini
sağlayınız.






bodur Elma ağaçları ve seralar,







Bütün arı dostlarına başarılar dliyorum.



20 Ocak 2011 Perşembe

Kışa dayanıklı arılar ve doğal selekte.....

Selam arı dostları,
Buradaki hava şartlarından bildirmek gerekirse eğer
havamız tekrar soğudu,normal kış şartları diye düşünüyorum
zaten çünkü daha kış bitmedi ve yine resimlerde de göründüğü
gibi kar yağdı.

Ara sıra çıkan güneşli havaları değerlendirmek
iyi oluyor,kolonilerde besin durumlarını ve kolonileri
rahatsız edebilecek durumlar olmadığına bakmamız
bazen daha büyük zararlardan koruyor.





Kovan kapaklarım tam metal saç olduğundan,
yağmur yağdığında çok güzel koruyor.

Saç kapağının altında ise strapordan isole bölge
bulunuyor buradan sıcaklık dışarıya boşa gitmediği
gibi dışarıdan da içeriye soğuk girmiyor.



kovanların altı telli ve çekmeceli olduğundan
kovan içine istenen hava sirkulasyonuda sağlanmış
oluyor.

Bu durumda kovana giren temiz havanın en
 büyük avantajı ise çıtalarımızın
ve kovan içinin nem olmadığı için küflenmediğini
görüyoruz.

Bir önceki haberimde paylaştığım resimde
 çıtaların üstlerinde nem veya küf
olmadığını görebiliyoruz.

Tam kapalı kovanlarda tabana düşen ölü arılar
bile nemli ve küflü oluyorlar ve kovan içini kötü
kokular yayılabiliyor.

Tel tabanlı kovanlarda ise ölü olarak düşen arılar
hava sirkulasyonu sayasinde kuru kalıyorlar
ve küf olmuyor,temizlemeside ona göre daha
sağlıklı oluyor,kovan içinde nem ve küf
olmuyor.




Sonbahar bakımlarını düzenli bir şekilde yapıldığında
dalgalı hava şartları kolonilere hiç bir şekilde tehlikeli
olmuyor.

Kolonilerin besinleri yeterince miktarda olduğu sürece
korkacak bir durum olmuyor.




17 Ocak 2011 Pazartesi

Çıta çekmeden ilk besin kontrolü yapıldı.....

Selam arı dostları,
Bilgi paylaştıkca çoğalır sözü çok doğru
söylenmiş bir söz,
bizlerde elimizden geldiği kadar
mevsimsel uygulamalarımızı
 sizler ile paylaşmaya çalışıyoruz.

Şimdiye kadar bulunduğumuz mevsim zamanına
göre arıcılık bilgileri paylaşımı yaptığım için
hava durumuna göre bugün yaptığım kontrolü
sizler ile paylaşmak istedim.

Yılın ilk güzel günlerinde hava sıcaklığı +18 C°derecenin
üstüne çıktığında kısaca besin kontrolü yapıyorum,
bugün olduğu gibi,
geçen yıl sonbaharda verdiğim kış besini
miktarı yıllarca verdiğimizden tahminen biliniyor,
onun için arılarımın kış besini olarak
ihtiyacı olan miktardan hariç bir de böyle ılık geçen
Ocak ayı için fazla olabilir,arılarda yavru bakım faliyetleri
az da olsa başlamış olabilir bu yüzden besin kontrolleri
şimdi çok önemli.

Körüğümü yakmak için Aşcıların mutfakta kullandığı
küçük gazlı pürmüz çok işime yaradı.



bir kaç tane çürük ağaç parçalarını
küçük pürmüz ile yaktıktan sonra körüğüm
kullanıma hazır.


Körük ve gazlı küçük pürmüz,


kolonilerin halen kış modusunda olduklarından
fazla rahatsız etmiyorum,sadece yukarıdan
bakarak bal kemerlerini kontrol ediyorum,
zaten bu vakitten sonra sönen koloniler kovanlar
sadece arıcının hatasıdır yani koloni aç
kalırsa ne yazıkki söner.

Bu hataların sebebi ise kolonide kış için sonbaharda
 az bal stoğu bırakılması,aşırı zayıf koloniler ile
kışlatılmak istenmesi ve yaşlı ana arılar ile
kışa girilmesidir,koloni için büyük risktir.




Çıta araları iyi görülemiyorsa çıtaların üstündeki naylonu
kaldırarak çıtaların bal kemerlerine bakıyorum,
çıta çekmiyorum,nedeni ise koloni iki katın arasında
kışladığından ana arıyı ezme riski çok büyüktür
onun için şimdilik çıta çekilmiyor.

Bütün zorlukları atlatarak bu günlere geldiğimizde
bir de çıta arasında ana arıyı ezmek pekte iyi
değildir,onun için ana arı ezme riskini en aza
 indirmek en iyisidir.


çıtalarında bal kemeri iyi olan bir koloni,
koloniler genelde alt kattan başlayarak
bahara yukarı doğru kata çıkarlar yani kış
besinleri yukarı katta ve sıcaklık yukarıda
olduğu için iki katlı kışlayan
kolonilerde aç kalma riski nerdeyse yoktur,
tabiki sonbaharda yeterince besin verildiyse.




kovanları açarken gayet sessiz ve seri davranmalıyız,
ani ve hızlı hareketlerden kaçınmalıyız,
kış aylarında arılar rahatsız edilmek istemezler.




çıta üstündeki mumları almıyorum,
çünkü arılar oraları geçit olarak kullanıyorlar.



bal kemeri kontrolü yaparken,





kovan kapağının üstündeki ağır tuğlayı alıyorum
ve kovanın altından tek elim ile hafif kaldırıyorum,
böylelikle kovanı elim ile tartmış oluyorum,
zaten kış besini olmayan kolonilerin kovanları çok
hafif oluyor.

Bu tür kontrollere alet gerekmiyor ve eliniz
besin stokları yeterince miktarda olan kolonilerin
ağırlığına eliniz alıştığında kovanda bal
stoğunu eliniz ile tartarak hemen anlıyorsunuz.



kovanı tek elim ile tartarken,




koloniler bahara doğru en üste çıkıyorlar,
besin zincirini bozmadan.





bu koloninin
bal stoklarının iyi olduğunu görmüş oldum,

Kış arılarının önemi burada belli oluyor,
çünkü kış arıları yaz arılarına göre daha uzun
yaşıyorlar ve koloniyi kıştan daha rahat çıkarıyorlar.



genelde iki katlı kışlayanların besin problemleri
yok ama yinede kontrol ediyorum,arıların
hava şartlarına göre bazen az bazende çok bal
 tükettikleri biliniyor.

Bazen arılarda olurya bal stoklarının bittiğini
görürüz,böyle durumlarda fazladan ballı çıtamız
var ise bunlardan verilir,yedekte ballı çıta yok ise
balı çok olan koloniden bir iki adet ballı çıta alınarak
olmayana verilir ama hepsinde bal stokları kritik
noktadaysa eğer bunlara poşete invertlenmiş
besini ılıtarak   ( 40 C° derece ) direk çıtaların üstüne
koyarak verilmesi en iyisidir,kısa sürede
çok besin almaları avantajlı olup
soğukların birden geri geldiğinde açlıktan
kurtarılmış kolonileriniz olcaktır.

Ben yinede böyle tehlikeli durumlardan kaçının
diyorum onun için sonbahar kış beslemesini
büyük miktarda vererek kolonilerinizi
kışın ve erken baharda zor durumlarda
bırakmayınız.



Sonbahar bakımları düzenli bir şekilde yapılmış
koloniler,ana arısıda genç ise kışı rahatlıkla
çıkarıyorlar ve erken baharda hızlı bir şekilde
gelişerek doğada çıkan ilk çiceklerden bile
hasat yapmak mümkün oluyor,tabiki kolonilerin
bakımı çok önemli.

Bugün kısaca kolonilerimde çıta çekmeden
besin kontrollerini uyguladım ve sizler ile
paylaştım,umarım arıcılığa yeni başlayan
arı dostlarına yardımcı olmuştur.

Arınız ve Balınız bol olsun.

Selamlar.




16 Ocak 2011 Pazar

Şükürler olsun,hepsi uçuyor.....


Selam arı dostları,
Hava sıcaklığı bugün çok güzeldi +20 C°derece ile
güneşliydi hava ve rüzgar hiç yoktu.
Arılarım bu güneşli ve rüzgarsız zamanı
iyi değerlendirdiler ve bütün kovanlarımda uçuş vardı,
polen taşıyan arı görmedim.


Doğada koloniler sonbahara kadar
bal ve polen stoklarını depolarlar ve kış için
hazırlıklar yapılır,bizim yaptığımızda onların doğal
yaşantısından farklı bir şey değildir.

Ben kendim sonbaharda besin ve varroa mücadelesini
zamanında yapmaya çalışıyorum,faydasınıda
fazlasıyla görüyorum.



Arılarımın tekrar uçmalarını görmek beni çok
sevindiriyor,yaptığım işlemlerin doğru olduğunun
kanıtı olarak arılarımın güneşi gördüğünde hepsinin
dışarıya büyük bir vızıltıyla uçmaya çıktıklarında arıcı olarak
çok sevindirici benim için,
benim sorumlu olduğum canlılara yapabileceğim en iyi
bakımı elimden geldiği kadar uygulamaya çalışıyorum,
çünkü onlar bunu çok ama çok hak ediyorlar.


bu sefer hava güzel olunca bisiklet ile arılığıma
gittim,iyi de yapmışım çünkü kışın hamlığını
inşallah en kısa zamanda üstümüzden atarız.


Horoz da değişmiş,resimde görünen horozu
daha önce görmemiştim başka bir cinse benziyor.




mutlu tavuklar,



Bütün arıcı dostlarıma,
kayıpsız bir kış geçirmeleri dileklerimle,
hayırlı sezonlar.







14 Ocak 2011 Cuma

Farelere karşı kovanları koruma önlemi.....

Selam arı dostları,
Bir önceki haberimde de belirttiğim gibi
fareler hiç boş durmuyorlar,devamlı kovanlar
yoklanıyor hatta kış gelmeden önce önlem olarak
gerdiğim doku metal olmadığı içinde fareler
kemirmiş,çok şükür zamanında gördüm
ve resimde görünen metal ızgaraları monte ettim.


kovanların alttan hava alması gerekli olduğundan
bu işlemi mutlaka yapmam gerekiyordu,
aksi halde kovan içi rutubet ile birlikte
küflenmeye başlayacaktı.

Küflü çıtaları veya pürmüz ile katların küfünü
desinfekte eden arkadaşları önümüzdeki günler
görmek mümkün,nedeni ise belli kovan içi
sıcak kalsın diye hava sirkule edemiyor
ve kovan içi nemlenmeye başlıyor sonuç olarakta
çıtalar ve katlar küfleniyor.

Bunların olmaması için kovanların altından
havalandırmak gerekiyor,kovan üstü ise
kış boyu hiç açılmıyor.

Varroa çekmecesi olan kovanlar ise daha avantajlı,
buradan istenilen temiz hava kovan içinde sirkule
ederek kovan içinde küflenmeyi önlüyor,
arılar ise düşünüldüğü gibi üşümüyorlar.

Bir çok hastalıklarında kovanlarımızdan uzak kaldığını
göreceksiniz.



sehba üstünde duran kovanlarım,



Fare kovan içine girmesin diye önlem alındı,
Ağaçkakan kuşu kovanlarımı delik deşik etmesin
diye önlem alındı.
Şimdilik önlemler bu kadar arıları rahat
bırakmak gerekiyor,devamlı rahatsız edilen
arı fazla bal tüketir bizde arıları
kendi hallerine bırakıyoruz ama
kontrolü hiç boş vermiyoruz.



Tabanı telli olan kovanlarda ömrünü
tüketen yaşlı arılar telin üstüne düşüyorlar,
arı uçuşu olsaydı arılar zaten dışarıya taşıyacaklardı
ama arı uçuşu olmadığından telin üstünde birikiyor,
telin üstü ne kadar ölü arı olsada katlarda bulunan
koloni rahatlıkla temiz hava alabiliyorlar,
çıtalarımız ve kovan içi rutubet yapmıyor
kovan içi küf olmuyor,küfün çaresi
belli kovana alttan yeterince hava girmesi
gereklidir.



Lahana,


Soğuk kar yağmur hiç bir şey onu
etkilemiyor yani kışa dayanıklı bir sebze.





12 Ocak 2011 Çarşamba

Kovan girişlerini farelere karşı koruma.....

Selam arı dostları,
Kışın bilindiği gibi fareler aktif oluyorlar,
kovanlarımıza girerek büyük zararlar verebiliyorlar,
farelerin zarar vermemesi için bazı önlemler
almamız şart oluyor.

Ben kovan girişlerini ahşap musluk ile 7 mm
yükseklikte bırakıyorum,alçak musluktan
fare giremiyor girmek istese bile 7 mm
yükseklikte bir yerden giremediği için musluğun kenarlarını
kemirmesi gerekiyor,böyle durumlarda da kemirilen
yer hemen görülür ve müdahale edilir.


Kovanlarımızı korumak için
en pratiği ise böyle tel kafesler göz ölçüleri 8 mm
olduğu için arasından fare geçemiyor.

Metre olarak satılıyor ve istenilen ölçüde
kesiliyor,ben kovanlarımın tam genişliğinde olsun istedim
kenarlarından raptiye ile monte edilecek
işlem tamam fare bu malzemeyi kemiremez bizimde
içimiz rahat eder.

Bu yıl ki gözlemlerimde farelerin kar altında baya
aktif olduklarını gördüm,kar eridikten sonra
açtıkları yolları görünce hemen
metal izgara alarak kovanların girişlerine veya
 çekmeceyi ters çevirerek kovanların arka kısımından
kovana hava girmesini sağlamış olacağım.

Böylelikle çıtalarımda rutubet küf ve kovan içinde
nem olmayacak inşallah.

girişleri yere yakın olan kovanların mutlaka
kovan girişleri böyle metal ızgaralar ile korunması
 gereklidir.
Aksi halde kovanlara fare girdiğinde koloniyi
 söndürene kadar rahatsız edecektir.



Kafesin yanından geçerken devamlı akıllı kuşum derdim,
şimdi kuş kendisi akıllı kuşum diyor.

Videoda konuşan kuş bizim kuşumuz,
söyledikleri sözler bazen beni bile şaşırtıyor.