31 Ekim 2010 Pazar

BaşArı

Selam arı dostları,
Resimlerde görünen hardal çicekleri yeni çektiğim
resimlerden yani eski değilller.
Sonbahar kış hardalı
deniliyormuş bu cinsine,arılarım gündüzleyin
hava sıcaklıkları 15 C° olduğu halde hardal tarlasına
gelip polen alabiliyorlar,az miktarlarda nektar da
olabilir çünkü hardal tarlasının yanından geçerken
nektar kokusu  geliyordu.


Az miktarda da olsa arılarım kendi ihtiyaçlarını
buradan gideriyorlar.


hardal tarlası,


sarıcalar halen aktifler ve kovanlara girmeye
çalışıyorlar bazılarıda bekci bal arıları tarafından
dışarıya atılıyor.


kovan girişini
sarıcalara ve yağmalama girişiminde bulunan yabancı
bal arılarına karşı iyi koruyorlar.

arılarımı çok şükür sıkıştırma gereği görmüyorum,
çünkü arı miktarları gayet güzel maşallah.


öncede belirttiğim gibi arıcılıkta en pratik ve kolay
uygulamalar başarılı oluyor,

yeşil alanda fare olması doğal olduğundan
bende önceden çaresini almış oldum,fare kovan içine
girdikten sonra yapılacak fazla birşey olmuyor
ve koloniye büyük zarar veriyor.


kovan kapaklarının üzerine koyduğum ağırlıklar
aşırı rüzgarlarda bile işe yarıyorlar.


her arıcının ayrı ayrı yöntemi olduğundan,
başarılı uygulamaları tabiki paylaşmamız gereklidir.

Kovan girişlerini arı uçuşu olduğundan dar tutuyorum
tam açık olursa fare ve yağmalanma tehlikesi oluyor.


bugünlerde hava devamlı değişiyor,havalar
öğlen vakti güneşli olursa arılarda ihtiyaçlarını
gidermek için dışarıya uçuyorlar.

önümüzdeki günler havanın böyle dengesiz geçeceğinden dolayı
arıları sadece rahatsız edebilecek bir şeyler varmı
diye dışarıdan bakıyorum.

Kovan önünde sadece girip çıkan arılara
bakarak onların durumunu değerlendiriyorum,
öncede belirttiğim gibi polen geliyorsa
kovana her şey yolunda demek.



poleni arılarım yakınımda bulunan hardal
tarlasından getiriyorlar.


tavuklar hallerinden çok memnunlar,


mutlu tavuklar,


yumurta tavuğu,


palmiye lahanası,


lahana,


değerli arı dostları,
Arıcılık ile ilgili bilgi paylaşım siteme göstermiş
olduğunuz ilgi için teşekkürler.

Bilgisayarım hasar gördüğünden,başka bir
bilgisayar ile bloğuma giriyorum,belkide
seneye tekrar görüşeceğiz şimdiden bütün
arı dostlarına arılarını hayırlısıyla kışlatmalarını
diliyorum.

Hepinize Selamlar Saygılar.


24 Ekim 2010 Pazar

Birazda Mühendislik yapalım.....

Selam arı dostları,
Arıcılık ile teknik resimlerin ne ilgisi olabilir
diyenler olabilir ama herşeyin bir açıklaması olduğu gibi
arıcılıkta da önce istatikler geliyor.Bir kovanın özellikle
kullanışı ve arılara uygun olup olmadığı
çizim sırasında rahatlıkla görülebiliyor.

Resimlerini paylaştığım Teknik resimler kendime ait
olduğundan,değişiklikler yapsam nasıl olur gibi
avantajlarıda oluyor tabiki,çünkü imalat
sırasında bir parçayı üretipte sonrada olmadığını
görmek hem zamanımızı alıyor hemde malzeme
zararı oluyor.

Teknik resimlerimi hazırlarken ölçülere
çok dikkat ediyorum,yoksa istenilen
sonuç çıkmıyor.
Buluşların ve çıkacak olan yeniliklerin temel
şartı zaten kafamızda 3 boyutlu bakmamız gerekiyor.


zaten buluşlar bulunmuş deyip,tembellik
etmemek gereklidir.Kafamızda şöyle yada böyle
yapılsaydı daha iyi olmazmıydı demek lazım ve
üretmek lazım.


yukarıdaki resim Türkiyede kullanılan
Langstroth ölçülerine göre yapılmış bir çıta.
Yanak çıtalar tam yukarıkadar çıkmadığı için
bende Original Türk ölçülerine göre resim yaptım.


Benim kullandığım Hohenheimer Einfachbeute
Zandermass dedikleri ölçüde olan kovanlarım,
altdan bakıldığında kovan girişi tam açık olduğu
görülüyor ve altında çekmecenin durumu
ve tel altlık görünüyor.

kovana arkadan bakış böyle görünüyor,
20 mm veya 25 mm kalınlıkta ahşap malzemeler ile
rahatlıkla imalat edilebilir şekilde düşünülmüş.


katların birleşmesi birbirine geçmeli olmadığından
sadece ön ve arka kısımda 5 mm yükseklikte bir çıta
ile sabitleniyor.

resimde siyah renkte olan uzun çıtalar katın geniş
tarafına monte ediliyor ve katın sağa sola kaymasını
önlüyor.

Kovanları katlarıyla birlikte taşırken tabiki
önceki resimlerimde de göründüğü gibi
kemer kullanıyorum.



Katların parçaları,


kovanların ortadan bölünmüş hali böyle,
telli taban bende 60 mm ve şimdiye kadar
çok memnunum.


Langstroth katının teknik resimlerinde
çıtaların kulaklarının oturduğu tahtalar ise makina
ile kesilmesi gerekiyor,yanak tahtaların birleşimi gayet iyi 
düşünülmüş ilerde ahşap çalıştığında
aralıklar oluşmayacak şekilde yapılmış.

Dünyada en çok kullanılan ölçü olduğundan
 (   Langstroth  )
kullanan arıcılar gayet memnun. 


Bütün arı dostlarına,çalışmalarında
başarılar dilerim.

Selamlar.


23 Ekim 2010 Cumartesi

Yok Deve....

Selam arı dostları,
Sezon kanlıca mantarı sezonu olduğundan,
mantar toplamaya karar vermiştik ailecek ve yola çıktık
mantar toplayacağımız o bölgeye doğru,
yolumuzun üstünde yol tamiri
olduğundan gideceğimiz yolu başka yerden
vermişler biz de yol alırken yolun kenarında
gördüklerimize inanamadık zaten deve çiftliği
gördük.

Deve çiftliği görünürde yanına gidilmezmi,
biz de yanlarına kadar gittik tabiki.

Bu develer sıcak bir ülkeden geldikleri halde
buranın iklimine,topraklarına hatta insanlarına bile
uyum sağlamış görünüyor,
bunlar ekotip deve olmuşmu acaba
diye kendi kendime sorular sordum.

Develerin sahipleri ile görüşemedim yoksa burasına
nasıl uyum sağladıklarını soracaktım.

Develere burada krallar gibi bakıldığını
görebiliyorum.

Deve ahırı demeye bin şahit lazım,
geniş ve yüksek yapılmış tam develer için.


Bunlarda Develerin F1 leri pardon deve yavruları
tam ekotip olmuş bunlar,buranın iklimine ve
topraklarına uyum sağlamışlar gibi görünüyor.



Şaka bir yana,
Almanyada deve çiftliği görmek tabiki ilginç geliyor bizlere
ama seyretmesi çok zevkli oluyor.

bu develerin ne amaçla burada olduklarını bilmiyorum ama

vardır bir faydası diyerekten oradan ayrılıyoruz,
bizim için çok değişik ve zevkli bir gündü
hoşumuza gidende buydu zaten.




deve çiftliği,


gazlar,

mutlu gaz bunlar,

bugünkü amacımız mantar toplamaktı,
sonunda mantarı toplayacağımız bölgeye gelmiş
olduk,



kanlıca mantarı,


kanlıca mantarı bizim memleketimizde
çok beğenilir.

ihtiyacımız kadar kanlıca mantarı topladıktan sonra
tekrar evimize geri döndük,doğada
bulunmak ve deve gibi değişik ülkelerin hayvanlarını
görmek bizi bugün çok mutlu etti,
çocuklarımıza doğayı temiz tutmayı ve
korumayı öğretmemiz bizim için çok önemliydi,
bu da sadece onlara öncülük yaparak
oluyor.





Dünyanın neresinde olursak olalım,ormanlarımızı
temiz tutalım ve koruyalım.

22 Ekim 2010 Cuma

Sonbaharda kolonilerimin durumu.....

Selam arı dostları,
Resimler 21.Ekim 2010 tarihlerinde çekildi yani dün,
hava öğlen vakti biraz güneşli olunca +10 C° ile +15 C°
derece arası,arılarda kovan dışına çıktılar,
benim için onların sonbahar bakımlarını
yapmış olmam ve onları mümkün
olduğu kadar sağlıklı kışa sokabilmem
çok önemli olduğundan uygulamalarımı
sizler ile paylaşıyorum,umarım
işinize yarar.

Güney Almanyada
geceleri don olduğundan,koloniler salkım olmaya
 başladılar,tabiki hava biraz ısınınca salkım bozuluyor
ve arılar tekrar uçarak ihtiyaçlarını gideriyorlar.


şu an kovanlara fare girmemesi için önlem alınması
tavsiye edilir,çünkü fare kış gelmeden kendine
kışı geçirebileceği sıcak yer ve besin arar ve orada
kışlar.
Kovanları yere yakın olan arıcıların çok dikkat
etmeleri gerekir ve kovan girişlerini
fare giremiyecek kadar alçaltmaları gerekir,
alternatif olarak kovan girişlerine
arının geçebileceği ama farenin geçemiyeceği
büyüklükte gözleri olan teller
konulması tavsiye edilir.

Farelerin kovan içine girdiğinde nekadar büyük
zarar verdiğini hepimiz biliyoruz.

sonbaharda soğuklarda bal arıları salkım olurlarken sarıcalar
halen uçmaya devam ediyorlar ve kovandan ölen
arıları parçalayarak götürüyorlar,zaman zaman
bal arılarının sarıcalara ikişer üçer saldırarak
onları öldürmeyide başarıyorlar ama
sarıcalar çok hızlı ve daha güçlü olduklarından
kaçmayı başarıyorlar,
yukarıdaki resimdeki sarıca kaçmayı
 başaramayanlardan biri.

bodur elma ağaçları dallarındaki yüklerini
hafifletince,gelecek sene için hazırlık yapıyorlar,
tomurcuklarından gelecek senenin elmaları belli oluyor.

kırlarda halen az da olsa çicek bulunuyor,


bu resim 22.Ekim 2010  ait yani bu sabah
çektiğim bir resim,gece havaların ne kadar
soğuk olduğunu görebiliyoruz.



16 Ekim 2010 Cumartesi

Sonbahar gözlemlerim.....

Selam arı dostları,
Arılar soğuktan dolayı uçmayı kestiler,
uçan bir kaç sarıca gördüm kovan önünde
sarıcadan başka uçanda yoktu zaten.

Sonbahar bakımlarımızı zamanında
yapmamızın faydasını inşallah görürüz.

Çünkü havalar belli bir soğukluktan sonra
kolonilere yapılan bütün uygulamalar tam
bir işe yaramıyor.
Varroa mücadelesinde belli sıcaklık olması gerek
yoksa asit buharlanmıyor,mesela Formik asiti
15 C°derecenin altında buharlanmaktan çok
havadaki nemi emer ve asit azalacağına
çoğalır ve haftalardır buharlanmaz sonuçta
buharlaşmayan asit varroaya karşı tesir
etmez.

onun için varroa mücadelesi zamanında yapılması
gereklidir,çünkü kış arıları zarar görmeden
yapılması şarttır.

Aynı şekilde arılarımızın kış beslemesi
 zamanında yapılması gerekir,çünkü
havalar soğuduğunda arıyı beslemesi
zor olur.

doğada her yer yeşil görünsede
kış geliyor,arılar çoktan kış modusuna geçtiler bile.

Bütün sonbahar bakımları yapıldıktan sonra
arıları rahat bırakmak gerekir onlarında
sessizliğe dinlenmeye ihtiyaçları var tabiki.


çinlahanası diyorlar bu yeşilliğin ismine,
belki ülkemizde daha değişik ismi vardır.



ıspanak,


ıspanak tarlası,


Lahana,


palmiye lahanası,


Arılarımıza uyguladığımız sonbahar bakımı
onların varroasız bir kış geçirmeleri için
çok önemli,haliyle bütün varroayı imha etme
imkanımız yok ama koloniye ve arılara büyük zarar
veremeyecek kadar zayıflatmamız bile yetiyor.

Arılarımızında kışı rahatlıkla geçirmelerini
ve bizlerin uzun yıllar zevkle arıcılık
yapmamızı sağlayacaklardır.

Uygulamalarım umarım işinize yaramıştır,
çünkü hiç bir arı dosttunun arısının sönmesini 
istemem. 

Selamlar Saygılar.