30 Ekim 2008 Perşembe

30-Ekim-2008 Bugün ilk defa Kar yağdı.

Evet bugün ilk kar yağışını seyretmiş olduk,
ama hemen eridi.
Hava sıcaklığı +3 ile +5 C° derece.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

Tüm arıcı dostlarımın Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.
(Yazı 29 Ekime aitdir)

25 Ekim 2008 Cumartesi

25.10.2008 Kanola halen yeşilliğini koruyor.

Yürüyüşe çıktığımızda tarlalarda halen kanola olduğunu gördüm
arılar güzel havalarda son defa nektar ve polen topluyorlar
havalar artık güneşli olsada soğuk oluyor.
Arılığımda şimdilik hiç bir şey yapmıyorum,havalar
biraz daha soğuduktan sonra arılar da salkım oluşturduğu
zamanı bekliyorum.

Halen yeşilliğini koruyan Kanola bitkisi burada raps diyorlar

bu bitkiye,çok nektar veriyor arılara tadı çok güzel beyazımsı bir balı

oluyor ve çabuk sertleşiyor onun için büyük kaplarda fazla

bekletilmemesi gerekli.

Arılarımın bulunduğu bölge buraya 7 kilometre Arılığıma yakın olsa
baharda çok güzel bal yapar arılar.

Organik Mazot dedikleri sıvıyı bu bitkiden yapıyorlarmış,bir de hardal
yapıyorlar bu bitkiden.Almanlar hardalı çok tüketiyorlar.
Turşu yapdıklarında bile hardal tohumu atıyorlar içine,çok faydalı bir
bitki kanola.
Aslında şimdi bulunduğumuz mevsimde bu resimlerin yeri yok
ama ne yapalım gördüm resimledim,paylaşdım.









20 Ekim 2008 Pazartesi

Son güneşli günümüz bugün,yarın yağmur yağacakmış.

Bugün hava çok güzeldi,bütün gün güneşli geçti
arılarda bol polen getirdiler.

Kovanların girişlerini içerde nem olmaması için geniş tutuyorum.

Kovandaki arılı çıta başına 1 cm2 hesaplıyorum.

Arılı çıta başına 1 cm x 1 cm kare

Benim kovanlarımın alt kısmı açık değil,onun için havalandırma

sadece kovan musluğundan oluyor.

Yabancı kovandan arı girmeye kalkarsa hemen yakalıyorlar.

19 Ekim 2008 Pazar

Şurup Tabelası

Şurup yapacağım zaman Şeker ve Suyun
miktarını bu tabeladan alıyorum.
Sol tarafta 1:1 yani 1 kg Şekere 1 Litre Su = 1,6 Litre Şurup
Sağ tarafta 3:2 yani 3 kg Şekere 2 Litre Su = 3,8 Litre Şurup
Arılarıma Kışlık yemlerini ( Şurup ) vermeden önce bakıyorum ve
Arılı çıtalara göre yem veriyorum ve hesabı şöyle oluyor.
1 Arılı çıta = 1,5 kg toz şeker
Hesaplarken toz şeker hesaplamamız gerekli.
Kovanlarımda diyelim 10 çıta arı var 15 kg toz şekeri
eriterek vermem gerekli.
Bu miktarı ister 1:1 isterseniz 3:2 verebiliriz.
15 kg toz şekeri 15 Litre suda karışım yaparsam 24 Litre
şurup ediyor,bu 24 Litreyi Eylül ayında peş peşe veriyorum.
Şeker ile Şurup yaparsanız gerektiği kadar yapınız yoksa
şurup ekşiyor.
Şurubu şöyle hazırlıyorum büyük bir tencerede suyu
kaynatıyorum üstünden buhar çıkıncaya kadar
daha sonra ocağı kapatıyorum,tencereyi kenara
çekiyorum toz şekeri içine boşaltıyorum ve
karıştırmaya başlıyorum,şeker sıcak suda hemen
eriyor ve soğuması için serin balkona koyuyorum
ertesi gün tencereden bidonlara aktarıyorum.
Dikkat edilmesi gereken şey şurup tekrar ısıtılmaması gerek
şurup tekrar ısıtılırsa arılar isal olur ve hastalanır.
İnvert Şurubunda herşey daha kolay
1 Litre invert şurup = 1kg kışlık yem olarak hesap ediliyor,
yani 1 kg toz şeker gibi.
Bu tabeladan istediğiniz miktarda şurup yapabilirsiniz,
Teşvik şuruplamasını sakın 3:2 yapmayınız arılar
koyu kıvamda olan şerbeti hemen depolarlar,mümkün
oldukca teşvikler çıvık şerbet olsun.
Aynı zamanda suni oğul yaparsanızda şerbet çıvık olsun.
Koyu şurubu sonbaharda havalar birden soğursa ve kışlık
şuruplamada geçiktiysek arılara birden en kısa zamanda
hesaplanmış miktarda şerbet çabuk verilmesi gerekirse
koyu veriliyor.

17 Ekim 2008 Cuma

Kovan girişlerini ( muslukları ) farelere karşı daraltma zamanı.Doğada yiğecek bulamayan fareler kovanlara giriyor ve arıların düzenini bozuyor.

17 Ekim 2008 Cuma
Hava sıcaklığı geceleri 7 C°derece oluyor baya soğuk,
öğlen vakti biraz güneş çıkarsa hava ısınıyor 18 C°derece
oluyor bazen de öğleden sonra yağmur yağıyor.
Arılar için yapabileceğim bütün bakımlarını
yaptım.

Kovan girişlerine biraz değinmek istiyorum,ben Ekim ayında
Arılar soğuktan dolayı uçuşlarını azaltdıklarında
kovan girişlerini 7 mm yükseklikte ve 28 cm genişliğine
alıyorum.

Arılar uçuşlarını azaltınca yağmalanma tehlikesi de

azalıyor.

Kovanlarıma örtü bezi olarak ne çuval kullanıyorum ne de gazete,

yaz kış sadece strapor var üstünde arıların ,strapor yazın

sıcağı engelliyor kışın da soğuklarda kovanı izole ediyor.

Koloniye en büyük zarar nemden geldiği için kovan

girişlerinden yeterince taze hava girmesi

gerekiyor yani hava zirkulasyonu devamlı

kovan girişlerinden olması gerekiyor,onun için

ben kovan girişlerini tamamen açıyorum ama fare

gibi zararlılar girmemesi içinde kovan girişlerini

7 mm alçaklıkta tutuyorum

fare 7 mm yükseklikten kovana giremiyor.

Almanyada koloniler hakkında sonbahar bakımı

başlamadan önce karar verilir,bakımı yapılacak olan

koloninin son durumu belirlenir,yapılacak bakım uygulaması

masraf açtığından ne kadar az koloniye bakım

yapılırsa o kadar sağlıklı ve tasarruflu oluyor.

Onun için nufusu az koloniler birleşmesi gerekiyor,

Kışa kuvvetli sağlıklı kış arısı bol koloniler ile girilmesi

Arıcı için ve arılar için daha sağlıklı.

Türkiyede takip etdiğim kadarıyla kovan girişleri

baya dar yapılıyor,ama bu dar kovan imalatı faydasından çok

arılara zarar verdiğine inanıyorum,çünkü kovan girişlerini

gerektiği zaman kovan genişliğinde açılması çok faydalı

nektar akımında arılar rahatlıkla kovana girer çıkarlar,

baldaki nem oranı daha hızlı yok edilir.

Arılar sıcaktan bunalmaz ve kovanı terk etmez hatda

daha az enerji harcar kovanı havalandırmada.

Kovanın girişine yapılan tahta musluk ile mevsime

göre kovan girişi dar yada geniş tutulabilir.

Yukardaki resim 11.04.2008 den yani bu senenin

ilk baharına ait.Arılarımı kış boyu kovan girişlerini böyle geniş

tutuyorum ne soğuktan öldüler nede rutubetden.

Geçen seneden kalma ve invert olmamış besin ile

( parcalanmamış şeker ) yormadığım kış arıları

havaların ısınmasıyla birlikte

yeni sezona ve görevlerine tamamen yerine getiriyor.

Kovan musluğunun üst kısmı yaz için alt kısmı

göründüğü gibi kış ayları için.

Yazın havalar aşırı sıcak olursa musluğu tamamen çıkarıyorum

arılarda rahatlıkla girip çıkıyor.

Kovan girişleri alçak olunca kovan içinde ömrünü

tüketen yaz arıları kovan dibine ölü olarak düşüyor.

Ölen arıları almak için önce musluğu çıkarıyorum,

arıları salkımda rahatsız etmeden tabiki sonra

L şeklinde olan bir tel ile ölü arıları dışarıya

atıyorum.

Kovanlarım biraz değişik olsa bile arıcılıkta kullanılan

yöntem ve sistem değişmiyor.

Kovanlarım sehpa üstünde girişleri havada asılı şekilde

kalıyor,fare sehpa bacaklarından yukarı çıksa bile kovan girişleri

havada asılı olduğundan tırmanırken ters dönemiyor.

Karadenizde belki görmüşsünüzdür Mısır ve yiğecekleri

fareden korumak için kulubeyi 4 bacak kolon üstüne asarlar

ve kulube ile bacağının arasına taş koyarlar fare ters dönüp

taşı aşamaz bendeki sistem de aynısı.

Bütün Arıcı dostlarımın Sağlıklı genç arılarla kışa girmelerini

ve sağlıklı arılarla kışı çıkarmalarını temenni ediyorum.

13 Ekim 2008 Pazartesi

10 Ekim 2008 Cuma

Polen akımı.

Bugün havalar sıcaktı 22 C° derece arılarda doğal olarak
çok güzel uçtular.

Kendilerine göre girip çıkanları kontrol ediyorlar işte,

polen ile gelenlere tranzit geçiş sağlanıyor

bekciler polensiz gelenlerin üstüne

doğru yürüyerek o koloniye ait olup olmadıklarını

denetliyorlar.

Polenle gelen bir arı.

Bekci arılar.
Kovan girişlerine çok dikkat ediyorum,polen getiriyorsa
arılar herşey yolunda demek ve koloniye müdahele
etmem gerekmiyor.

Kiraz ağacı yaprak döküyor.

Oğuzhan Çeviz ağacının dökülen yapraklarını toplarken.

8 Ekim 2008 Çarşamba

8.Ekim 2008 Arılıkdaki son durumlar.

1 Numaralı Kovanın çalışması iyi,bol polen
getiriyorlar.Koloni miktarı iyi.

1 Numaralı Kovanın Arıları.

2 Numaralı Kovanın çalışmasıda iyi,polen akımı var.

2 Numaralı Kovanın üstündeki naylonu çıkartılmış hali.

2 Numaralı Kovanın yakından çekilmiş resmi.

3 Numaralı Kovanın durumu iyi,polen akımı iyi.

4 Numaralı kovanda ana arıyı kendileri değiştirmiş,

geçen sene yeni ana verilmişdi.

5 Numaralı Kovanda durum iyi polen akımı çok.

5 Numaralı Kovanın arıları.

4 Ekim 2008 Cumartesi

Arılarımı gelecek sezona hazırlamış oldum.

Arılarımı gelecek sezon için hazırlamış oldum,şimdilik
Arılıkta fazla yapılacak işim kalmadı.
Yaptığım kış hazırlığını kısaca şöyle anlatayım:
İkinci hasatdan sonra hemen iki defa Formik asid uyguladım
aynı zamanda arıların bal stoğu alındığı için
teşvik şuruplama yaptım iki günde bir yarım litre şurup
1:1 Su Şeker karışımı.
Şurubun miktarı az olması gerek yoksa arılar Ana
arıya yumurta atacak yer bırakmayabilir ve şuruplu balı
depolayabilir,ikinci hasatda yumurtalıkdaki bala dokunmadım.
Ana Arının kış arılarının çıkacağı yumurtaları atabilmesi
içinde dışardan nektar akımı devam ediyormuş gibi
bir ortam yaratmamız gerekiyor yani ana arıyı kandırıyoruz.
Ana arıda yumurta atmaya devam ediyor,sonuc kış arıları
çıkıyor.
Temmuz ayının sonunda izine ayrıldığımdan,Arılara da
bakacak hiç kimse olmadığından,arılarıma koloni kuvvetine göre
Kek verdim.
Arılar Keki hemen alamıyorlar ve Teşvik besleme yerine geçiyor,
aynı zamanda Kek koku yaymıyor.
Kekin yağmalanma tehlikesi de ortadan kalkmış oluyor,
izinden geldiğimde kovanlarımın hiç bir tanesinin zarar
görmediğini gördüm,arılar çok miktarda polen
taşıyorlardı.
İşi biten Asid kutularını çıkardım.
Peşinden Şerbet kutularını kovana yerleştirdim,
kutularım içine 5 Litre Şerbet alıyor.
Kolonilerime 3`er defa invert şerbet verdim.
Önceden verdiğim fazla keki de depoladıklarından
toplam 15 kilo kışlık bal depoları bulunuyor.
Bu miktar da Nisanın 15`ine kadar Kiraz ağaçları
çicek açıncaya kadar yetiyor.
Kasım ayında Arılar salkım oluşturduktan sonra
Oksalik asid şırınga ile uygulanacak,
oksalik asitin kolonide yumurta olmadığı bir zamanda
yapılması şart,
Çünkü Asit Arıların üstüne sıkıldıktan sonra
arılar birbirine sürterek Varroayı imha ediyor,
petek gözlerinde yumurta da olmadığından
Varroa sadece arıların üstünde bulunuyor
onun için Oksalik asid Hava sıcaklığı
5 C°derece olunca uygulanıyor.

Memleketim Boluda bu mantara kanlıca diyorlar,sonbaharda oluyor.

Ormanda daha başka mantarlar da var,ama bu mantar

toplandı.


Kanlıca mantarı.

Resimde görünen şirin bahce Rıfkı abimin bahcesi.

Yetişdirdiği Elma ağaçları.

Ağaçlar böyle küçük ama bol meyve veriyorlar,maşallah.

Koktel Tomatesler.

Tomates.

Harika görünen güller ve pergula.

Sarıca arıları üzümlere delik açıyorlar,

koruma amaçlı tül sarılmış.

Çicek.

At arabası.


İlgimi çeken şey at arabası o kadar eski olmasına rahmen

firen balatası ve el fireni ve daha çok özelliklerinin

olması.Sahibi bakımını yapmış süz olarak bahcesine

park etmiş.




Kedi kuyruğu,ilginç bir çicek türü.

Kedi kuyruğu.


Papatya cinsi bir çicek.


Çicek.

Asma kabak ağacı.

Ada çayı bitkisi.

Rıfkı abimin buluşu asma kabak ağacı.


Dünyanın en acı biberi bunlar,bunlardan acı biber yokmuş

dünyada,acılık derecesi acı veriyormuş onun için denemedim.

Rıfkı abimin baharat bahcesi,maydonoz,kekik,fasülye otu

nane ve daha birçok faydalı şifalı bitkiler.