22 Ekim 2014 Çarşamba

Arı dostları, ilginize teşekkür ediyorum...


Selam arı dostları,
Mevsim şartlarımız aniden değişti,
güneşli havaların yerini rüzgar ve fırtınalı havalar aldı.

Arıcılıkta bu yüzden bazı işlemler,
kış kapıya dayanınca değil önceden yapılması gerekir,
 çünkü arılarımız için bazı bakım işlemleri havalar soğuduğunda
yapılamıyor.

Tabiki inat edince herşey olur ama kolay yanı var ise
işimizi zora sokmadan yapması daha avantajlıdır.

Arılarımın sonbahar kış bakımlarını çok şükür bitirdim,
öncede belirttiğim gibi kolonilerimin kapalı yavru
alanı bittiğinde yılın son Varroa mücadelesi olarak
% 3,5 Oksalik asit solusyon mücadelesi  yapılacak ve
kolonilerim bir dahaki ilkbahara kadar rahatsız 
edilmiyecekler.


çerçevelerin üstlerindeki propolisleri
el demiri ile kazıdım, ilerde değerlendirmek için
şimdilik sakladım.


sonbahar aylarında arılar çerçeve üstlerine
 arı mumundan ve propolisden kabartmalar 
yaptığında bunlar normal şartlarda
el demiri ile kazınmaması gerekiyor, 
çünkü soğuk kış aylarında 
arılar salkım oluşturduğunda salkımın üst kısmından
çerçeve aralarında hareket ediyorlar,
örtü bezi çerçevelerin tam üstünden kapattığında
arılar yan çerçevelere geçemiyorlar ve 
bu durum salkımda olan koloni için 
problem olabiliyor.

Bu yüzden yukarıdaki resimde olduğu gibi 
örtü bezinin çerçeve üstlerine tam oturmaması için
böyle küçük bir dal veya çıta kotabilirsiniz,
böylelikle koloni yukarıdan istediği gibi
hareket edebilir.

Arılar kendileri çerçeve üstüne mum ördüklerinde
bunu kazımayınız, aynı görevi görür !


örtü bezi tam oturmaması için küçük bir dal 
yeterli oluyor.


Dadant çerçevelerinin üstüne önceden koyduğum
dal parçaları örtü bezi ile çerçeve arasında bir boşluk
oluşturuyor, böylelikle arılar rahatlıkla
çerçeve üstünde hareket edebiliyorlar.


Apimaye termo kovanlarımdaki yemlikler
görevlerini başarıyla bitirdiler.


sıvı yemin geri kalan kısmını ulaşamadıkları zaman
kek kısmını açıyorum ve arılar geride kalan
yemi silip süpürüyorlar ve resimde de göründüğü gibi
tertemiz oluyor.


bu posizyonda kaldığında arılar yemlikte istedikleri gibi
gezinebiliyorlar, genelde katı beslemede kullanılıyor 
yani arılarımıza kek verdiğimizde.


kapağı tam aldığımda  görmeniz için bu resimi çektim
arıların sıvı beslemesinde boğulmadan sıvı
besini merdiven şeklindeki yerden rahatlıkla alabiliyorlar.

Sıvı beslemelerde arıcılar için büyük problem yaratan
konu ise şerbetin içinde boğulan arılar oluyor.

Arı boğulmaları sıkca görüldüğünden,
önceden önlem almak gerekir yada böyle besleme
aparatları kullanmak gerekir.


kapağı ters çevirip kapattığımızda ise sıvı besleme için
ve arı boğulmasını engellediğimiz şekili görüyoruz.

Arılar bu durumda merdivenden inebildiği kadar iniyor
ve sıvı besini çekiyor.


kapakların üstlerinde zaten besleme şekli 
güzelce belirtilmiş.

Kış arılarının oluşumu ve Varroa mücadelesi
birbirlerine paralel olarak gitmesi gerekiyor.

Bütün hazırlıklar bittiğinde kış gelebilir diyoruz
ve arıcının sezon boyu kullandığı aparatları temizlemesi
gerekiyor yada tamir edebileceği işlemler geriye kalıyor.


memleketten gelen harika lezzetli fındıklar,


 kabuğu ile fırında on dakika kavuruyoruz,
soğuduğunda ise inanılmaz bir tat meydana geliyor.


bahçemdeki son çiçekler yakında don yaparsa
hepsi zarar göreceği kesin.
 
 
hava ısınsa arılar bu çiçeklere çalışabilecekler 
ama şimdilik çok zor.
 
 
Balık mevsimini açmış olduk,
 
 
her yıl bir kaç kere yaptığım yöntemi sizlere
anlatmaya çalışayım,

Tuz harcı ile balık pişirme yöntemi :)

 balığın içine biraz kara biber biraz da maydanoz
koyuyorum, isteğe göre kuru soğan veya 
limon dilimide koyulabiliyor.

balığın büyüklüğüne göre 
balığın üstünü örtecek şekilde
tuz miktarı değişiyor.

Ben büyük bir balığa 10 paket tuz aldım,
büyük bir kabın içine tuzlarımı döktüm,
içine yaklaşık küçük bir su bardağı içme suyu döktüm,
tuz hafif nemlendi böylelikle balığı dıştan 
tuz harcı ile sıvıyacaz.


 fırın tepsisi üstüne yağlı kağıt ama mecbur değil tabiki
sonra alt yapı olarak bir kat tuz seriyoruz
tuzun üstünede balık gelecek zaten.




 balık tepsiye sığmadığından ben balığı ikiye böldüm,
iki tepside yaptım.

Resimde göründüğü gibi balık tuz harcı ile 
her yeri kapatılıyor.

Böyle çok tuzlu olur demeyin pişdikten sonra balığın eti
nerdeyse tuzsuz oluyor.


balığın her yerini tuz ile kapatıyoruz,


balığın tamamen kapanmış hali yani fırına hazır şekli


 balığın büyük kısmı bu tepside,
iki tepsiyi birden fırına sürüyorum ve 250 C° derecede
balığı bir buçuk saat pişiriyorum sonra tuz
taş gibi oluyor yanlardan tuzu kırarak
kapak gibi tuz kalıbını açıyorum ve
balık servis ediliyor.

 Pişmiş balığın son hali ve şekli ne yazıkki yok
çünkü o gün misafirimiz baya çoktu ve
telaştan resim çekemedim.

Denemenizi tavsiye ederim,
yağsız ve çok lezzetli balık tadı alacaksınız.

 
Paylaşımlarımın ve uyguladığım Arıcılığın
değerini bilen,
 bütün arıcı dostlarıma,

Selamlar Saygılar.